Bayramları ne kadar hissedebiliyoruz?

 Evet nerde o eski bayramlar dediğimiz, bir kurban bayramı arefesindeyiz. Büyük sehirlerde bayram telaşı biraz daha yoğun hissedilirken, küçük yerlerde biraz daha etkisini yitiriyor. Özellikle turizm bölgelerinde...Hepimizin içinde ufakta olsa çocukluktan kalma bir heyecan kaplıyor. Hemen geçmişe ve çocukluğumuza dönüp, nerde o eski bayramlar diyoruz. Peki hepimiz bu düşüncedeyken, bayramları neden istediğimiz gibi coşkuyla karşılayamıyoruz. Evet hayatımızda teknoloji ile birlikte büyük değişimler oldu. Ama insani duygularımız hala hayatta. Bayramların en büyük kahramanları çocuklar. En büyük heyecan ve sevinci minik yüreklerinde kocaman coşkuyla taşıyorlar. Yeni alınan kıyafet ve ayakkabılar, çantalarındaki rengarenk şekerler, küçücük dünyalarında topladıkları harçlıkların verdiği haz.
Peki ya biz büyükler. Bayramları ne kadar hissedebiliyoruz. Gerçekten mazaretlerimiz mi var, yoksa yaşam koşullarımız mı bizi bu hale getirdi. Komşuluk değerleri, akraba ziyaretleri , kalabalık bayram kahvaltıları gün ve gün değerini yitirir oldu.
Ama yine de işin en güzel yanı kurban etinin iştahla yenilecek olması. Şimdi uzmanlar uzun uzun açıklamalar yapacaklar, kurban eti ne zaman ve nasıl tüketilmeli, ekranlarda kaçan hayvanların eğlenceli görüntüleri, elini kesen kasaplar bu bayramda da gündemde yerini alacak.
Gönül ister ki her bir bayram çocuk coşkusuyla karşılansın. Sağlıklı, huzurlu ve güzel bir bayram geçirmeniz dileğiyle...

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner97

banner82

banner83