Coşkun Nazilli kardeşim ders vererek gitti hepimize!

Öyle anlar vardır duyguların karmakarışık olur, elin klavyeye gitmez, yazmak istersin, yazamazsın.  
Pazar günü Oba'da bahçedeyken, Buse'den aldığım 'Ali Abi şehidimiz var, Adı Coşkun Nazilli, tanıyormusun?' telefonu ile irkildim bir an. Elimdeki telefonun birden kayıp yere düştüğünü farkettim, boğazım düğümlendi, elden ayaktan kesildim. 
Çok değerli okul arkadaşım Coşkun'un şehit olduğuna inanamadım bir türlü. 
İki gündür yazmak istedim yazamadım, ama onun o vatan sevgisini, altın kalpli kişiliğini yazmalıydım, bilmeyenlerde bilmeliydi. 
Bizim evlerimizde paşa rahatımız için canını feda eden bir kardeşime görevdi aslında bu.  
Özlemle babasını bekleyen Göktürk ile Gökçe'ye 'Vatanımı sizleri ihmal edecek kadar çok sevdiğim için özür dilerim. Allahın izni ile çok yakında evdeyim. Bende sizleri çok seviyorum' diyecek kadar hangimiz vatanımıza sahip çıkabiliyoruz, hangimiz vatan borcumuza bu denli sadığız?
1993 yılında başladığım gazetecilik hayatım boyunca çok sayıda şehidimizin ve tanınmış ismin cenezesine katıldım. 
Ama dün Coşkun kardeşimizi ebedi istiratgahına uğurladığımız törendeki kalabalığı hiç birisinde görmedim. 
Vatanına, milletine bu kadar bağlı olan Coşkun kardeşimize layık bir uğurlama, vatanını çocuklarını ihmal edecek kadar çok sevdiğini söyleyen babaya yakışır bir törendi. 
Yaklaşık bir ay önce Eray Erdem kardeşimin organize ettiği 15-20 kişilik kafa dengi Alanya Lisesi mezunları ekip buluşmasında kulaklarını çınlatmıştık Coşkun'un. 
Hatta Alanya Belediye Başkanımız Adem Murat Yücel'in 'Diğer buluşmayı Gökbel'de yapalım, benim misafirim olun' davetine çağırmayı da düşünmüştük Coşkun kardeşimizi. 

Kerim Şen kardeşimin geçen yıl Alanya Belediyesi Çay Bahçesi'nde çekilmiş Alanya Lisesi mezunlar buluşmasından Coşkun kardeşimle karşılıklı otururken attığı resme uzun uzun baktım biraz önce.
Coşkun'un o güzel kalbinin, vatan sevgisinin nasıl yüzüne yansıdığını bir kez daha gördüm.
Göktürk ve Gökçe'nin babalarına yazdıkları o mektuptaki anlatmaya çalıştıkları gurur ifadesini gördüm bir kez daha Coşkun kardeşimin o parlayan yüzünde.
Okul yıllarındaki o sempatik tavırları, sınıfı neşeye boğan halleri, sportmen kişiliği, vatan sevgisi bir şerit gibi geçti gözümün önünden. 
Böyle bir arkadaşım, kardeşim olduğu için bir kez daha gurur duydum. 
Sevgili kardeşim Coşkun, kendini insanlara o kadar sevdirmişsin ki bugüne kadar Alanya'da hiç kimseye nasip olmayan bir kalabalık uğurladı seni.
Seni seviyoruz değerli kardeşim. 
Belki senin kadar vatanımıza borcumuzu ödeyemedik ama aslında vatan sevgisinin çocuk, eş, ana ve baba sevgisinden daha önce geldiğini bir kez daha öğrettin bize. 
Mekanın Cennet Olsun sevgili kardeşim Coşkun Nazilli...

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner97

banner82

banner83