Alanya Belediyesi ve Ak Parti arasındaki gerilim sürüyor

Ak Parti Alanya İlçe Teşkilatı Siyasi İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Avukat Ferit Yücel Ergün, Belediye Başkan Yardımcısı Kula'nın açıklamalarına cevap verdi.

Alanya Belediyesi ve Ak Parti arasındaki gerilim sürüyor
Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) Alanya İlçe Teşkilatı Başkanı Mustafa Toklu'nun geçtiğimiz günlerde yaptığı "Alanya'da şehir disiplini kayboldu" açıklamalarına, Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Kula’dan gelen “İşlerine çomak soktuk” cevabı tartışmaları da beraberinde getirdi. Ak Parti Alanya İlçe Teşkilatı Siyasi İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Avukat Ferit Yücel Ergün, Kula’nın açıklamalarının trajikomik olduğunu belirterek şu açıklamaları yaptı:

"24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerini geride bıraktık. Buradan ben özellikle tüm seçmenlerimize ve vatandaşlarımıza göstermiş oldukları duyarlılık, seçime katılarak çok yüksek oranda katılım sağlayarak; demokrasiye ve ülkelerine sahip çıktıkları için çok teşekkür ediyorum. Dünyada eşi benzeri olmayan bir oran yüzde 80’nin üzerinde katılımla seçimleri gerçekleştirmiş bulunmaktayız. 
Seçim öncesinde çok spekülatif haberler çıkarılmaya çalışıldı, seçim sabote edilmek istendi. Hep beraber izledik ve gördük ki Türkiye’nin her yerinde ufak bazı sıkıntılar yaşanan yerler hariç demokratik, özgür ve herkesin iradesini sandığa yansıtabildiği bir seçim geçirdik. Allah’ımıza şükürler olsun ki bu seçimden de başarı ile çıktık. İlk turda Reis’imizi Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığının yeni sisteminin ilk başkanı seçtik. Milletvekilliği oranında belki istediğimiz hedeflediğimiz rakamlara ulaşamadık ama yine Türkiye’nin çoğu ilinde birinci parti olarak en fazla milletvekiline sahip parti olduk. 

Bugün üzülerek izliyorum ellerinde kağıt kalem kapı kapı dolaşılarak seçim muhasebesi oy muhasebesi yapılıyor. Buradan bir konuda duyarlı olunmasını istiyorum. Eğer seçimler baz alınacaksa, muhasebe yapılacaksa bunun da siyaset bilimi içerisinde doğru ve mantıklı yapılması gerekir. 1 Kasım seçimleri ile 24 Haziran seçimleri değil de, 7 Haziran seçimleri ile 24 Haziran seçimleri karşılaştırılmalıdır. Bunu sizlerde tasvir edersiniz ki, 1 Kasım seçimleri çok kaotik bir ortamda bombaların olduğu bir ortamda yapılan bir seçimdi. Burada Ak Parti’ye olan güven partili ve partisiz tüm seçmenler tarafından sandığa yansıdı. Orada Ak Parti’nin almış olduğu oy halkın tamamen devletin devamı ve istikrarın sürmesi adına verilen bir oydu. Bunu hepimiz yakından biliyoruz.  Dolayısıyla 1 Kasım ile 24 Haziran arasında bir seçim muhakemesi yapmak bizi siyaset bilimi açısından yanlış sonuçlara götürebilir. İddia ediyorum; 7 Haziran seçimleri ile 1 Kasım seçimleri arasında yaklaşık 5 aylık bir süreçte hiçbir il, ilçe, teşkilat ve genel merkez bana bir seçim kampanya ve stratejisi sunamaz ki 5 ayda oyunu 7 Haziran’dan 1 Kasım’daki oranlara çıkarmış olsun. Bu tamamen halkımızın bize göstermiş olduğu bir teveccühtü. Allah’a şükür olsun ki o dönemden sonra da sandığa yansıyan irade devlete de yansıdı ve ülkemiz bu günlere geldi.
Genel seçimi tamamladık, hayırlısıyla bitti ve şimdi gözler yerel seçimlere döndü. Özellikle yerel seçimlerin erkene alınma ihtimali üzerine çıkan haberlerden sonra, yerel seçimde kızıştı. Benim bu noktada bütün yerel siyasetçi ağabeylerime, ablalarıma, kardeşlerime bir tavsiyem olacak. Yerel seçimle genel seçim ve yerel ölçekte siyaset ile genel ölçekte siyaset yapmayı birbirinden ayıralım. Yerel ölçekte siyaset yapmak biraz daha hassasiyet, biraz daha beşeri ilişki, biraz daha duygusallık ister. Neden böyle düşünüyorum çünkü biz düğünde, taziyede, davette, organizasyonda yüz yüze bakan insanlarız. Küçük bir ilçede yaşıyoruz ve her an her yerde birbirimizle ailelerde dahil olmak üzere karşılaşma ihtimalimiz çok yüksek. Bu durumlarda birbirimizi samimiyetle kucaklayıp, birbirimizi samimiyetle selamlama yetisine sahip olmamız lazım. Bu nedenle yapılan açıklamalarda ve söylemlerde yerel, siyaseti yaptığımızı tüm siyasi ağabeylerimin, ablalarımın ve kardeşlerimin unutmaması gerektiğini özellikle rica ediyorum. 
Bu bağlamda da gazete manşetlerini üzülerek okuduğum manşetlerin ardından bu açıklamayı yapma gereği hissettim. Zira Alanya Belediye Başkan Yardımcımız Sayın Mehmet Kula, gazetelerde okuduğum kadarıyla işte; söylemlerine dikkat etsin, işlerine çomak soktuk, işlerini bozduk tarzında söylemlerde bulunmuştur. Şimdi söylediklerine dikkat etsin diyen bir kişinin bu tip söylemlerde bulunması bana göre tirajı komik. Nedenine gelecek olursak burada Mustafa Toklu Başkanımızın söylemek istedikleri çok net ve bellidir. Ayrıca bu Mustafa Toklu’nun tek başına söylediği şeyler değildir. Bugün Ticaret Odası’nın meclisinde hanutçuluk, çığırtkanlıkla ilgili karar alınıyorsa, bu hususta ticaret odası açıklama yapıyorsa, esnaf odalarında bu sıkıntı dile getiriliyorsa; demek ki bu, kentin ortak bir sıkıntısıdır. Burada dikkat edilmesi gereken husus; biz kimseyi hedef gösterip, sorumlu tutmuyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak bizim de sorumlu olduğumuz alanlar var ve bu devletin vermiş olduğu sorumluluklarla küllen vermiş olduğumuz bir soru. Biz hep birlikte çözüm bulalım, hep birlikte çare bulalım diyoruz. Dolayısıyla bu söylemi kişiselleştirip, kendi üzerine çekip bunu üzerinden karşı tarafa cevap verirken bu tip söylemlerde bulunmak pek doğru değil. Bir şeyin çok iyi bilinmesi istiyorum. Biz Ak Parti hükümeti olarak geldiğimiz günden beri en büyük sıkıntımız, yapılan icraatların hiç yapılmamış gibi görmezden gelinerek eleştiri yapılması. Dolayısıyla muzdarip olduğumuz bir şeyi biz karşımızdaki herhangi bir siyasi partiye kesinlikle uygulamayız. Misal; bugün Alanya Belediyesi MHP’den başkan seçilmiş olabilir ama başkan seçildiği gün siyasi kimliğine bir kenara koymuş bütün Alanya’nın belediye başkanı olmuştur. Sayın Mustafa Toklu’nun önceki açıklamalarına bakıldığında kentsel dönüşümle ilgili gayet müspet olumlu açıklamaları vardır ve takipçisi olacağız demiştir. Yine sayfayı çevirdiğimizde solar elektrikle alakalı kente kattığı değer ve proje vizyonu olarak olumlu açıklamaları vardır. Bugün ben bir Ak Parti’li olarak Tavaşandamı’na tüm arkadaşlarıma oradan bir Alanya’yı seyredip çay kahve içmesini tavsiye ederim, Alanya’ya hayat vermiş, nefes vermiş bir projedir. Olan şeyleri olmamış, yapılan şeyleri yapılmamış gibi gösterme tarzında bir muhalefet tarzımız olamaz. Ancak bizi eleştirin, eleştiriye açığız deniyor ise şehrin ortak bir problemi ortaya konduğunda bu tip agresif tavırlarda yerel siyasete yakışmayan tablolardır. Özellikle bir noktayı sormak istiyorum; bizim siyasi literatürümüzde işine çomak sokmak gibi bir deyim yok. Ever Türk Dil Bilgisi’ni açtığımızda içine çomak sokmak teriminin ne anlama geldiğini biliyorum, okuyorum. Ancak siyasi kültürümüzde ve ahlakımızda işine çomak sokmak gibi bir deyimi yaşayacak olay, tecrübemiz yok. Sayın Kula’nın bunu nerede ve nasıl kullanacağımızı bize öğretmesini istiyorum. Çünkü kendisi bizden yaşça daha tecrübeli bir siyasetçi ve kendi siyasi yaşamında bir düzen, çomak sokulacak bir oyun olmuş ki bu deyimi siyasi literatürde çok rahat kullanıyor. Biz yabancıyız bu deyime, hele hele siyasette hepten yabancıyız. Dolayısıyla bu deyimi nerede ve nasıl kullanırız, lütfen bize izah etsin. Ya da söylemek istediği herhangi bir şey varsa daha açık izah etsin, ona da mutlaka verilecek bir cevabımız vardır diyorum. Çünkü bu tip söylemler yarın öbür gün kurumlar arasındaki bağları yıpratır. Tekrar üstüne basa basa söylüyorum kimseyi hedef göstermiyoruz, kimseyi sorumlu tutmuyoruz. Kaldı ki yine açıklamalarda jandarma, emniyet güçleri ve savcılıkla koordineli olduklarını söyleyerek, sanki biz bu kurumları da zan altında bırakıyormuşuz gibi bir hava yaratılıyor. Bugün başsavcımızın Alanya’ya getirmiş olduğu nefesi, Alanya’ya getirmiş olduğu istikrarı, Alanya’ya getirmiş olduğu güveni benim burada sizlere anlatmama gerek yok. Vatandaş, halk ve siz basın mensupları gayet yakından takip ediyorsunuz. Kendisine bir kez daha bir hukukçu olarak da adliyeye kazandırmış olduğu saygınlık ve topluma getirmiş olduğu huzur için sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. Zaten bizim bu kurumlarla koordineli olmama ya da bu kurumları zan altında bırakacak bir lüksümüz yok, hükümette olan siyasi parti ve kurumlardan sorumlu olan siyasi parti biziz. Bu ilçenin siyasi parti temsilcileri olarak bu hizmetlerin sağlıklı bir şekilde halka yansıtılması noktasında sorumlu olan da biziz. Buradan tekrar tekrar belirtmek istiyorum. Burada biz bazı kurumları ve kişileri zan altında bırakmak için konuşmadık. Biz çuvaldızı kendimize de batırdık. Büyükşehir olarak da yanlış yaptığımız hususlar olabilir. Biz Alanya Belediyesi olarak eksik yapılan hususlar da olabilir dedik. Gelin hep birlikte çözüm üretelim dedik. Hepimizin ortak paydası, herkesi ortak paydası ne dedik; Alanya dedik. Ak Parti İlçe Teşkilatı olarak bizim üzerimize düşen bir şey varsa yapmaya hazırız. Karşılıklı bu tip polemik yaratacak konulardan ziyade her zaman otururuz, birlikte çözüm üretiriz.

2014 yılında başlıyor söylemi bakın imarla ilgili eleştiri yaptığımızda da, çarpık yapılaşma ile ilgili eleştiri yaptığımız da bu belediye midir bu çalışmaları yapan? Hayır geçmişten gelen bir takım çalışmalar vardır. 2014 yılında başlıyor söylemi de hatıralarsanız son dönemde gündeme getirilen bazı esnaf kuralları vardı. Bu esnaf arasında ciddi tepkilere neden olmuş ve ciddi oy kaybettirmişti. Bu kuralların tekrar esnemesi yönünde bir çağrışım yapılmıştır. Yoksa hanutçuluk 2014 yılında başlamıştır gibi gerçek dışı bir söylem zaten söylenemez. Hanutçuluk Alanya’da bu tip turistlik işletmelerde kapı önü tezgahtarlarının çıkmasından itibaren, komisyonculuk işinin yanaşmasından itibaren Alanya’nın kanayan bir yarası olmuştur. Eğer biz marka şehir, kalite şehir olmak istiyorsak bu tip kaliteyi düşürücü faaliyetlere el birliği ile müdahale etmemiz gerekiyor. Biz bunu söylüyoruz. 2014 kronolojik söylemi de hani o dönemde vitrin falan kuralları vardı. Bunun tekrar esnetilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Tabi ki esnaf malını sergilemek istiyor ama bu şehrin dinamik yapısına ve en önemlisi turizme zararlı. Vitrinin hiçbir zararı yok bana göre. Ama birini alıp çevirmek, konuşmak, çığırtkanlık, hanutçuluk yaparak kişilerin 1 Lira’ya alacağı malı 5 Lira’ya satmak. 
Şimdi bakın eğer getirilen kurallara ve nizama uymayan hangi işletme varsa piyasa da karşılığı buysa biz de bunun baştan sona arkasındayız. Zaten uygulama şöyle gelişiyor; emniyet müdürlüğü, kaymakamlık ve belediye. Belediye işin icra ve son nokta mühürleme kısmında. Emniyet raporu, kaymakamlık kararı ve belediye icra ve mühürleme noktası. Dolayısıyla bu tip cezalar kente bir disiplin kente bir düzen getirir de bu emsallere bakarak, bu örneklere bakarak diğer esnaf arkadaşlarımız da bu tip hatalı davranışta bulunan personellerini ya işten çıkarırlar ya da bir düzen verirler.

Verilen cezanın uygulanmaması konusunda kesinlikle arayan olmamıştır. Bunu net söyleyebiliriz ama ne olabilmiştir. Son olayla olduğu gibi Cuma günü tebligat yapılıp cumartesi günü işyerlerinin kapatılabileceği söyleniyor. Çığırtkanlık yapan saygısızlık yapan hiçbir işletme için böyle bir talep olmamıştır. Bir işletme için olduysa olmuştur. O da kendisi turistik bir işletme olup, içerideki sarhoş bir vatandaşın diğer vatandaşları rahatsız etmesi sebebiyle dışarıya çıkartılması sebebiyle yapılmış olan şikayetten haksız bir ceza almıştır. Onun da infazının 12 saat ertelenmesi görüşülmüştür. İnfazının yapılmaması, mühürlenmemesi hususunda hiçbir şekilde talep olmamıştır. Kim hukuka karşı geliyorsa, kim şehrin huzurunu bozuyorsa bunun cezasını çekecek. Ancak tekrar ediyorum. Cuma günü 4-4.30’da tebligat yapıp, Cumartesi sabah mühürlemeye geliyoruz diyorsanız ve bunlardan bir tanesi sizin turistik işletmeniz yani şehrin turistik işletmesi ise o noktada mağduriyetin giderilmesi gerekir. Bakın infazın durdurulması değil sadece 12 saat ileri ya da geri alınması konuşulmuştur. Bu konuda da size söylenen bir haber varsa aslı budur. Aksini söyleyen buyursun gelsin. 

Bir yer düşünün yemekli oturmalı, içerideki sarhoş olan ve diğer müşterileri rahatsız eden birisini çıkardığı için şikayet edilmiş. Buna rağmen 12 saat erteleyin denilmiş. İnsanlar mağdur olacak rezervasyonlar var falan diye. Mümkün mü denilmiş. Mümkün değil amenna mühürleyin.

Bakın biraz önce söyledim; olanı olmamış gibi, yapılanı yapılmamış gibi söyleyen bir siyaset anlayışımız yok. Yapılan şeyleri de alkışlıyoruz. Kentsel dönüşüm inşallah neticesi belli olur. Ada bazında yapılacak olan dönüşüm belki kentin can damarı olacak bir proje. Örnek veriyorum solar enerji projesi şehre değer katan parka projeler. Sezonun ortasındayız. Alınan önlemleri ne kadar net uygularsak o kadar önüne geçeriz bu olayların. Bu bağlamda bir olup birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Ben bugün bu söylemleri söyleyip yarın ceza yiyen bir esnafı savunursam kendimi inkar etmiş olurum. Bizlik bir durum olursa biz yine hazırız. Hukukçu kimliğimde bunu söylüyor bana."

Güncelleme Tarihi: 03 Temmuz 2018, 13:16

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner97

banner82

banner83