Çamlıcalılar Derneği tarafından yarın saat 10.00'da bu yıl 14'ncüsü düzenlenecek olan Tokar Yayla Şenlikleri'ne katılmak üzere Alanya'ya gelen CHP Eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Alanya Karadenizliler Derneği'ni ziyaret etti. Burada gündeme ilişkin görüşerini açıklayan Baykal, ""Karadeniz Türkiye'nin en kendine özgün yapıya sahip bölgelerinden birisi. Çalışkan, acar, tuttuğunu koparak ve müthiş girişken özelliklere sahip insanlarla dolu. Bu özelliklerini de Alanya'ya taşımaları çok önemli. İyi ki Alanya'da, Antalya'da, Türkiye'de varsınız. Bizim zenginliğimiz bu. Türkiye barış ve huzur doldukça ne kadar ilerliyor herkes görüyor. Paniksiz, din, mezhep kavgası olmadan yaşıyor. Zamanında kimileri Avrupa'dan, balkanlardan, Yunan adalarından gelmiş buraya yerleşmiş. Sen o'sun sen bu'sun demeden yaşayabiliyor. Türkiye bu yönüyle son 90 yılda dünyanın önde gelen ülkeleri arasındadır. Biz bu yola cumhuriyetle geldik. Şimdi onu bozmaya çalışıyorlar. Bunun da ayarı kaçınca vatandaş dur dedi. Gözü dönmüşlerin tanklarına, uçaklarına geçit vermediler. Din adı altında laikliğe göz dikenler kendi planları arasında boğuldular. Ergenekon olmasaydı bunlar da olmazdı. Biz bunları uyardık kalkıp, 'Biz bu davanın savcısıyız' dediler. Bunun savcısı olunur mu kardeşim. Türkiye muhteşem bir dengede gidiyor. Bu dengelerle oynadığın zaman Suriye olursun, Mısır olursun, Libya olursun. O gece darbeciler başarılı olsaydı ne olacaktı? Dışarıdan birileri seni üfledi diye bu yapılır mı? Bu gerçekleşse iki gün sonra birbirimize girerdik. Elimizde çok büyük değerler var. Bunları geliştirelim. Bu temel atılalı yüz yıl oldu. Türkiye yaşanan her olaydan ders almayı ve bu konuda tedbirli olmayı bilir. Siyaset olarak söylemiyorum, partiler üstü konuştuğumu düşünüyorum. Bir trajedi yaşadık. Toplum ne oluyor demeye başladı. Yığınla insan tutuklanıyor. Bir çoğu da gariban, ne olduğunu bilmeden, 'Ya hoca cami yapıyor, okul yapıyor ben de naçizane katkı yapıyorum' diyen insanlardı. Darbe yapacaklarını söyleseler asla inanamazlardı, inansalar da destek vermezlerdi. Bu garibanların ayırt edilebilmesi gerek. Ama biz bu konuda kıyameti koparırken üstünü kapatanlar vardı. 17-25 Aralık'tan öncesini de affedemezsin, sonrasından da herkesi mahkum edemezsin. Bunu muhakemesini iyi yapmak gerek. Şimdi bir OHAL var. Nedir bu OHAL, anayasa askıda. Ne demek bu, 30 gün alırlar hiç bir şey demeden tutarlar. Bu yüzden bu sıkıntıların aşılması ve tekrar yaşanmaması için Türkiye cumhuriyeti vatandaşı herkesin doğru adımlar atması gerek" dedi.