Akciğer kanserinde ışın tedavisi

Akciğer hastalıklarının tüm dünyada en sık görülen, en çok öldüren, yaşam kalitesini en fazla etkileyen, en yüksek tedavi maliyetlerine yol açan, önemli ve öncelikli halk sağlığı sorunlarının başında yer aldığını bildiren Prof. Dr. Gamze Kırkıl, ‘Ulusal Akciğer Sağlığı‘ UASK 2018 kongresiyle bu hastalıklara multidisipliner yaklaşımı alanlarında deneyim ve birikim sahibi hocalarımızdan dinleme fırsatı bulacağız” dedi.

Akciğer kanserinde ışın tedavisi
Kongre öncesinde Kaya Palazzo Convention Center’da basın toplantısı düzenleyen Dr. Kırkıl, bu yılki kongrede 3 paralel salonda 45 adet oturum gerçekleştirildiğini, kongrenin ilk günü 8 adet kurs yapıldığını, bilimsel program devam ederken sözlü ve poster bildiri oturumlarının da gerçekleştirildiğini bildirdi. Prof. Dr. Kırıl, toplam 183 sözlü bildirinin her gün 10 farklı salonda tartışıldığını, 351 poster bildirisinin de 2 gün süre ile poster alanında sergilendiğini belirtti. 

“Amacımız bu hastalıklar ile başa çıkabilmelerinde yardımcı olmaktır” 

UASK Kongresi’nin bu yıl üçüncüsünün düzenlendiğini söyleyen ASYOD Yönetim Kurulu Üyesi ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Gamze Kırkıl, akciğer hastalıklarının tüm dünyada en sık görülen, en çok öldüren, yaşam kalitesini en fazla etkileyen, en yüksek tedavi maliyetlerine yol açan, önemli ve öncelikli halk sağlığı sorunlarının başında yer aldığını kaydetti. Akciğer hastalıklarının tanısı, tedavisi ve izleminde farklı uzmanlık alanlarından profesyonellerin bir ekip anlayışıyla birlikte çalışmaları gerektiğinin altını çizen Gamze Kırkıl, “UASK2018’de bu hastalıklara multidisipliner yaklaşımı alanlarında deneyim ve birikim sahibi hocalarımızdan dinleme fırsatı bulacağız. Amacımız özellikle periferde hizmet veren uzman arkadaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılayabilmek, bu hastalıklar ile başa çıkabilmelerinde yardımcı olmaktır” dedi. 
Bu yılki kongrede 3 paralel salonda 45 adet oturum gerçekleştirildiğini, kongrenin ilk günü 8 adet kurs yapıldığını, bilimsel program devam ederken sözlü ve poster bildiri oturumlarının da gerçekleştirildiğini belirten Prof. Dr. Kırıl, toplam 183 sözlü bildirinin her gün 10 farklı salonda tartışıldığını, 351 poster bildirisinin de 2 gün süre ile poster alanında sergilendiğini belirtti. Kırıl, “Bu yıl düzenlenen 11 adet atölye çalışmasında uzman arkadaşlarımız pratik uygulamalar ile kendilerini geliştirme fırsatı buldu. Asistanlarımız için 3 gün süre temel konularda eğitim verildi. Kongreye katılan davetli konuşmacı sayısı 320. Katılımcı sayısı bin kişi civarında oldu. Yurt dışından 11 adet konuşmacı da kongremize katkı sundu. Kongremizde tüm akciğer hastalıkları interaktif olarak tartışıldı” diye konuştu. 

“Işın tedavisi, akciğer kanserli hastalarda kullanılan bir tedavi yöntemidir” 

“Akciğer Kanseri Tedavisinde Işın Tedavisinin/Radyoterapinin Yeri” konulu bir konuşma yapan Kongre Bilimsel Komite Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kizir, “Işın tedavisi, akciğer kanserli hastaların her türünde ve her evresinde yalnız başına veya diğer tedavilerle birlikte kullanılan bir tedavi yöntemidir. 

Erken evre hastalıkta, tam şifa elde etmek amacıyla tek başına, lokal ileri evre hastalıkta, hastalığı kontrol altına almak amacıyla kemoterapi/ilaç tedavisi ile birlikte, ileri evre hastalıkta, hastanın şikâyetlerini azaltmak ve yaşam konforunu artırmak amacıyla başvurduğumuz çok etkili bir tedavi yöntemidir. Son yıllarda yeni teknikleri de içerisinde barındıran geliştirilmiş radyoterapi makineleri sayesinde radyasyon güvenliği tam olarak sağlanmış özel odalarda; konunun uzmanı doktorların gözetiminde, medikal fizik uzmanları ve radyoterapi teknikerleri tarafından uygulanmaktadır. 
Akciğerin tümörlü kısmı ve yayılması muhtemel alanlar hedef alınarak tedavi sahası oluşturulur. 
Özellikle bu yöntemlerle tedavi edilmiş erken evre akciğer kanserli hastaların klasik tedavi yöntemi olan cerrahi tedaviler kadar etkili olduğunu gözlemlemekteyiz” diye konuştu. 

“Bu tedavi ile kanser hücrelerinin çoğalması ve yayılması önlenmektedir” 

Akciğer kanserinin kanser ölümlerinin önemli bir kısmını oluşturduğunu söyleyen AKAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Adnan Aydıner, “Doktorlar akciğer kanserli hastaların çoğunluğunu yaygın hastalık olduğunda teşhis edebilmektedir. Buna karşılık yıllarca sonra bulunan yeni hedef tedaviler ve immün tedaviler önemli bir gelişme sağlanmasına neden olmuş ve ilk kez hastalara ümit vermektedir. Kemoterapi ile yeterli cevap alınmayan hastalarda yeni tedavi seçenekleri ortaya çıkmıştır. İmmün tedavi hastanın bağışıklık sistemini aktive etmekte ve kanserle savaşmasını sağlamaktadır. Bu tedavi ile kanser hücrelerinin çoğalması ve yayılması önlenmektedir. İmmün sistem uyarılarak kanserle savaşması sağlanmaktadır. Hedef tedavi denilen ve genellikle ağızdan alınan haplarla yapılan tedavilerde ise kanser hücresinin yüzeyinde hücrenin çoğalması için sürekli uyarı veren reseptörler engellenmektedir. Bu tedaviler ile hastalarda yaşam süreleri yıllarca uzatılabilmekte, hatta önemli bir hasta grubunda tam iyileşme sağlanabilmektedir. Düzenlenecek olan kongremizde, bireyselleştirilmiş tedavilerdeki gelişmelere önem verilmiştir. Akciğer kanserinde patolog, radyolog, nükleer tıp uzmanı, göğüs cerrahisi uzmanı, göğüs hastalıkları uzmanı, tıbbi onkolog, radyasyon onkoloğu ve onkoloji hemşirelerinden oluşan çok disiplinli takımsal yaklaşım altın standarttır. Kongremiz bu multidisiplinleri bir araya getirmeyi hedeflemiştir” şeklinde konuştu.
 
“Üç boyutlu yazıcılar ve robot teknolojisinin tıp dünyasına da pek çok yeniliği beraberinde getireceği düşünülüyor” 


Minimal invaziv cerrahi yöntemlerin günümüzde akciğer kanseri ameliyatlarında önemli yer tuttuğunun altını çizen AKAD ve ASYOD Yönetim Kurulu Üyesi Kongre Sosyal Program Sorumlusu Prof. Dr. Muzaffer Metin, “Ayrıca video yardımlı cerrahi ve robotik cerrahi çok popüler olmuştur. Üç boyutlu yazıcılar ve robot teknolojisinin tıp dünyasına da pek çok yeniliği beraberinde getireceği düşünülüyor. Öyle görülüyor ki ameliyathanelerde robot kullanımı giderek artacak; uzmanların tahminlerine göre sadece 5 yıl gibi kısa bir süre sonra ameliyatların üçte birini robot doktorlar gerçekleştirecek. Sağlık sektöründe de ağırlıklarını hissettiren robotlar günümüzde daha çok cerrahlara yardımcı olacak şekilde kullanılıyor. Ancak özellikle saatlerce süren zorlu ameliyatlarda robotlar daha çok devreye girmeye başladı. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) insanlara yönelik kullanıma sunulan ilk robota 2000 yılında izin vermişti, 21 yıl sonra ise ABD’de cerrah robotların sayısı insanlarla neredeyse eşitlenecek”dedi. 

ABD’nin başkenti Washington’da bulunan Ulusal Çocuk Tıp Merkezi‘nde geliştirilen Akıllı Doku Otonom Robotu (STAR), doktorların müdahalesi olmadan yumuşak doku ameliyatı gerçekleştirebilen ilk robot olduğunu hatırlatan Dr. Metin,ileride robotik cerrahinin “tele cerrahi” seviyesine gelmesi beklendiğini, konsol başında oturacak doktorun kilometrelerce öteden ameliyat yapabileceğini bildirdi. 

Dr. Muzaffer Metin , “2000 yılından bu yana ABD’de kullanılan ‘Da Vinci’ robotik ameliyat sistemi bu konuda liderlik etmeye devam ediyor. Her yıl tüm dünyada yüzbinlerce ameliyatı başarı ile yürüten Da Vinci robot sistemleri, ameliyat yapılacak olan alanın yüksek çözünürlüklü 3 boyutlu bir görüntüsünü çıkarıyor. Bu sayede doktorlar çok daha detaylı bir görüntüye kavuşup, birden çok kolu yöneterek ameliyatlarını kolayca gerçekleştirebiliyor. “Da Vinci” robot Türkiye’ye 2004 yılında girdi”dedi. 

“Öncelikle ifade etmemiz gerekir ki bu kongre asıl olarak hastalarımız içindir” 

Kongreye katılan hekimlerin elde ettikleri bilgileri, paylaşılan teşhis ve tedavideki yeni gelişmeleri kongre sonrasında döndüklerinde poliklinik ve kliniklerinde hastalarına yansıtacakları, kongreden asıl faydayı hastaların göreceğini bildiren ASYOD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr.Tevfik Özlü, kongrede yaptığı konuşmada şunları söyledi: “ Hayat nefes almakla başlar, nefes alıp verdiğiniz süre devam eder. Solunum en hayati fonksiyondur. Göğüs hekimleri nefesi özgür kılmak için çalışırlar. Cihanda bir nefes sıhhat gibi bir devlet yoktur. Dünya’da insanları en çok öldüren ilk on hastalığın dördü göğüs hastalıkları disiplininin ilgi alanındadır. Astım, KOAH, akciğer kanseri, sigara bağımlılığı, verem, grip ve zatürree gibi ülkemizde ve tüm Dünya’da en sık görülen hastalıkların teşhis ve tedavisi göğüs uzmanlarının sorumluluğundadır. Geçmiş yüzyıllarda insanlığı tehdit eden bir çok enfeksiyon hastalığı giderek önemini kaybederken; SARS, MERS, İnfluenza ve zatüree gibi solunum yolu enfeksiyonları halen küremiz için en tehlikeli felaket senaryolarının konusu olmaya devam etmektedir. Akciğer kanserleri, tüm kanserler arasında en sık görülen ve en fazla öldüren kanserlerdir. 

Bu Kongrede ulusal akciğer sağlığımızı koruyup geliştirmek ve akciğer hastalıklarıyla başa çıkabilmek için en güncel tıbbi bilgileri aramızda paylaşıp, farklı mesleki yaklaşımları tartışacağız. 

Sizlerin vasıtasıyla Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği olarak yurttaşlarımıza ve akciğer hastalarımıza da seslenmek ve uzmanlık alanımızı ilgilendiren bazı hastalıklar hakkında kamuoyumuza kısa ve önemli bazı uyarılar yapmak istiyoruz.” 

Güncelleme Tarihi: 16 Mart 2018, 15:36

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner97

banner82

banner83