Anne ölüm oranı, 5 yıl içinde 100 binde 10'a inecek

Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Genel Başkanı Prof. Dr. Ateş Karateke, Türkiye’de anne ölüm oranının 100 binde 14.4 olduğunu belirterek, hedeflerinin bu rakamı 5 yıl içinde 100 binde 10’a indirmek olduğunu bildirdi.

Anne ölüm oranı, 5 yıl içinde 100 binde 10'a inecek
Türkiye Jinekoloji ve Obstetrik Derneği'nce bu yıl 16'ncısı düzenlenen Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi, Antalya'nın turizm bölgesindeki bir otelde gerçekleştirildi. Türkiye’nin son dönemde anne ölümlerinin azaltılmasında büyük mesafeler aldığını belirten Prof. Dr. Karateke, TJOD olarak ülkenin her noktasında çalıştıklarını kaydetti. 

2017 yılında anne ölüm oranının 100 binde 14.4 olduğunu kaydeden Prof. Dr. Karateke, "Azalan bir ivme var. Çok fazla göç aldığımız için gelen insanların üreme oranları bizden çok yüksek. O nedenle kapsama alanına alamadığımız göçmenleri de katarak bu oran 14.4 oluştu. Bu oran ülkemiz için bir başarıdır. Bu oran iyi midir diyoruz hayır. Hedefimiz 100 binde 10’un altına indirmek. Bu hedefi gerçekleştirmek için çalışacağız" diye konuştu. 
Göç alan illerin ortalama alınmaması halinde Türkiye’de anne ölümlerinin hedefledikleri rakamlarda kaldığını vurgulayan Prof. Dr. Ateş Karateke, "100 binde 10 hedefine ulaşacağız. Her şeye rağmen önümüzdeki 5 yıl içinde mutlaka 100 binde 10’un altına ineceğiz. TJOD’un da ana hedefi budur" dedi. 

"Kadın kendini ifade etmek istiyor" 

Anne ölümlerinin önlenebileni ve önlenemeyeni olduğunun aktaran Prof.Dr. Ateş Karateke, "Önlenebilenlerin içinde en önemlisi doğum sonrası kanamalar. Bu kanamalar nedeniyle halen ülkemizde anne kaybediyoruz. Gebelik zehirlenmesi bağlı ölümler de devam ediyor. Ama ülkemizdeki en önemli ölüm nedenlerinden birisi kadınların gebe olmadan önce sahip oldukları hastalıklar var. Kalp, böbrek, damar hastalıkları var. Bu hastaların hiç gebe kalmaması gerekebilir. Gebelik bu kişiler için ciddi bir risk oluyor. Ne yazık ki kadın kendini ifade edebilmenin yolunun bebek sahibi olmaktan geçtiğini zannediyor. Kadın hekimin önermemesine rağmen gebe kalıp, hayatını kaybediyor. Annelerimiz kendini ispat etmeye çalışıyor" ifadelerini kaydetti. 

"Küçük yaşta gebe kalma sorunu" 

Adölesan (erken yaşta) gebeliğin de önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Karateke, "Ülkemizde kültürel durumdan kaynaklı 18 yaş altı gebelikler var. Ülkemizin bir gerçeği. 18 yaşından küçük bir anne adayını sağlık kurumuna götürülürse iş savcılığa gidebilir korkusuyla, daha az kaliteli kayıt olmayan birimlerde doğum yaptırmaya yeltenmek dolayısıyla riskli duruma anneler düşebiliyor. Toplumumuzun gerçeklerine bakarak en iyi sağlık hizmetini vermeye gayret ediyoruz" ifadelerine yer verdi. 

"Yılda 1 milyon 350 bin doğum oluyor" 

Obezitenin gebelikte bir risk faktörü olduğunu dile getiren Prof. Dr. Karateke, "Beslenme alışkanlıkları ülkemizde daha çok karbonhidratlara bağlı. Bunların değiştirilmesi gerekir ama ekonomik durumda önemli. Ülkemizde her yıl yaklaşık 1.5 milyon bayan gebe kalıyor, bunun 1 milyon 350 bin de doğum oluyor. Doğurganlık oranımız yüksek. 1.5 milyon bayana hekim arkadaşlarımız bayanların beslenmelerinden, gebe kalmalarına ve sonraki süreçte yakından takip ediyor" dedi. 
Obezitenin kadın sağlığını olumsuz etkilediğini dile getiren Prof. Dr. Karateke, özellikle kadınların gebe kalmasının, rahim içi, meme ve yumurtalık kanser türlerine yakalanmasına neden olduğunu belirtti. 

Güncelleme Tarihi: 19 Mayıs 2018, 15:26

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner97

banner82

banner83