“TÜRKİYE, SAĞLIK SEKTÖRÜNDE HIZLA BÜYÜDÜ”

Türkiye’ye sağlığına kavuşmak için geldiğini sözlerine ekleyen Abdül Jabbar Al Janabi, “Türkiye, sağlık sektöründe hızla büyüdü. Türk doktorları ve sağlık personeli hem deneyimli hem de sonuca çabuk ulaşıyor. Şükürler olsun ki sağlık problemim kısa sürede tespit edildi ve ameliyatı oldum. Şu an kendimi çok iyi hissediyorum. Şikâyetlerimin sona ermesi beni gerçekten mutlu etti” ifadelerini kullandı.

Irak’tan gelen hastalarının sağlığına kavuşmasının kendilerine büyük mutluluk verdiğini söyleyen Medical Park Antalya Kalp Hastanesi Direktörü Prof. Dr. Hüseyin Okutan, “Yurtdışından gelen hastamızın sağlık sorunun tespit edilmesi, bizim için ilk aşamaydı. İkinci aşamada ise uygun yöntem ve uygun cerrahinin kendisine uygulanmasıydı. Sonuç olarak, hastamız, yeniden sağlığına kavuşarak memleketine dönecek” şeklinde konuştu. 

İrsiyet, ilerleyen yaş, cinsiyet, yüksek tansiyon, LDL seviyesinin ve kan şeker yüksekliği, obezite, sigara, stresin kalp-damar hastalıkları risk faktörleri arasında olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Okutan, “Bu hastalarda şikayet olarak göğüs ağrısı, göğüste sıkışma hissi, yorgunluk veefor kapasitesinde azalma olur.Bu yüzden kardiyoloji muayenesi ve kan tetkikinden sonra EKG, kalp ultrasonu, efor testi ve kesin tanı için de koroner anjiyografi yapılması gerekir” dedi. 

Kalp damarlarında darlık saptanan hastalara ya medikal tedavi, ya balon yada bypass ameliyatınıngerekebileceğinin altını çizen Prof. Dr. Okutan, “Koroner bypass ameliyatlarında göğüsün iç duvarından alınan atardamar, önkoldan alınan atardamar ve bacaktan alınan toplardamar kullanılmaktadır. Hastalar ameliyat sonrası 1-2 gün yoğunbakımda yatmakta, 3-4 gün serviste takip altına alınmakta ve tedavi sona erdiğinde taburcu edilmektedirler” şeklinde konuştu.

Ameliyat sonrası dönemde hastaların dikkat etmesi gereken bazı hususların da olduğu belirten Prof. Dr. Okutan sözlerine şöyle devam etti:“Bu tip hastalarda operasyon esnasında iman tahtası kemiğinin açılması nedeniyle, kemiğin kaynaşması için en az 6 hafta geçmesi gerekir. Bu 6 haftalık sürede hastalardan yatarken ve otururken sırt üstü kalmaya dikkat etmeleri ve yan yatmamaları istenir. Kesi yeri pansumanlarına 2 hafta kadar dikkat etmeleri, ilaçlarını önerilen dozda kullanmaları, önerilen şekilde solunum egzersizleri yapmaları ve ameliyat sonrası uygun sıklıkta poliklinik kontrollerine gelmeleri istenir.”