Kalsiyum alımını desteklediği için kadınlar daha fazla tüketmeli

Yapılan araştırmalara göre mineral takviyesi bakımından özellikle kadınların kemik erimesine önlem amaçlı maden suyunu da önerdiklerini ifade eden Garipoğlu, “Kadınlar için özellikle menopoz öncesi ve sonrası dönemde kemik erimesi çok yaygın bir problemdir.

Kalsiyum alımını desteklediği için kadınlar daha fazla tüketmeli
Türk toplumunda sütün şekerine laktoza karşı intolerans da yaygın bulunuyor. Dolayısıyla süt tüketimi bu yüzden de düşük. Kadınlardaki bu osteoporoz riskindeki artış biraz bununla da ilgili. Maden suyunun içerisinde bol miktarda kalsiyum olması günlük kalsiyum alımını desteklemesi açısından faydalı. Fakat şöyle bir sorun var burada kalsiyum size sert bir tat verir o yüzden maden suyu içerken o sert tat hoşa gitmeyebiliyor, o yüzden sodyumu yüksek olanı tercih edebiliyorlar. Çünkü sodyum o sert tadı yumuşatır. Buna dikkat etmek lazım, kalsiyum almaya çalışırken yüksek sodyumluları içersek bu sefer de tansiyon, aksine kemik erimesi ve böbrek hastalığı gibi başka sorunlar yaşayabiliriz” uyarılarında bulundu.



Öğün sonrası sindirimi kolaylaştırıyor


Sindirim sisteminin daha rahat çalışmasına fayda sağladığından genellikle öğün sonrası tercih edildiğini de söyleyen Garipoğlu, “Öğünden sonra ya da önce olmasının sağlık açısından çok bir farkı yok ama genellikle yemeklerden sonra tüketilmesi gibi bir alışkanlık söz konusu. Bunun da şöyle bir artısı oluyor, mide asidiniz yemeklerden sonra arttığı için içerisinde bulunan artı iyonlar mide asidini tamponlayarak sizin daha rahat hissetmenize reflü ya da sindirim zorluğu gibi şikâyetlerinizi daha az hissetmenize yardımcı oluyor” dedi.



Sodyumdan dolayı suyun alternatifi olmamalı


Yine de maden suyunun günlük su ihtiyacının yerini almadığını da hatırlatan Garipoğlu, “Su ile maden suyu tüketmeyi birbirine karıştırmamak lazım. Suya olan ihtiyacımız günlük olarak çok daha yüksek. Maden suyunun da zaten tüketimi noktasında belli bir sınırı olması gerekiyor. Günlük maksimum 600 ml kadar öneriyoruz. Dolayısıyla bir kişinin günlük su ihtiyacının 2 litre kadar olduğunu düşünürsek birbirlerinin yerini ikame edecek durumda değil, fakat maden suyu genel olarak Türkiye'de hala daha istenen düzeyde değil. İçerisindeki mineraller açısından suya nazaran bir takım avantajları olsa da bir taraftan sodyum içeriyor olması nedeniyle suyun alternatifi olmamalı” şeklinde konuştu.



Meyveli maden sularına dikkat


Son olarak da içeceğimiz maden sularını satın alırken nelere dikkat edilmesi konusunda tavsiyelerde bulunan Garipoğlu özellikle meyveli maden sularını şekerden dolayı çok öneremediklerini söyleyerek, “İçimi yaygınlaştırmak ve kolaylaştırmak için kullanılıyor ama günlük şeker alımı ile ilgili zaten obezite gibi birçok sorun var. Bu yüzden şekerli olanları tercih etmememiz lazım. Tadı ile ilgili bir değişiklik yapılacaksa eğer kendiniz içerken meyve parçaları ya da limon kullanabilirsiniz. Fakat hazır şekerli olanlar sağlık açısından çok önerdiğimiz bir şey değil. Aynı zamanda madensuyu seçiminde soda olup olmadığını da kontrol etmeliyiz. Minerallerin oranlarına mesela kalsiyum oranının 200 mg'ın üzerinde olunması, sodyumun 150 mg altında olması gibi içerindeki mineral yoğunluğunun miktarına bakılabilir. Kaynaktan mı ya da sonradan mı işlenmiş aradaki farka dikkat edilmeli. Zaten sağlık bakanlığı bunların denetlenmesini, şişelenmesini, içerisindeki minerallerin maksimumum miktarının ne olması gerektiğin denetlenmesini yapıyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.















Güncelleme Tarihi: 12 Şubat 2021, 12:14

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner97

banner82

banner83