KEMİKLERİNİZ ERİYOR MU?

Endokrinoloji Bölümü'nden Uz. Dr. Uğur Alp Göksu, kemik erimesinde hastalık ilerledikçe özellikle omurga, el bilekleri ve kalça kemiklerinde basit travmalarla kırıklar oluşup, boy kısalması, hareket kısıtlılığı ya da kamburluk meydana gelebildiğini söyledi.

KEMİKLERİNİZ ERİYOR MU?
Endokrinoloji Bölümü'nden Uz. Dr. Uğur Alp Göksu, kemik erimesinin (osteoporoz) kemik mineral yoğunluğunun azalması ve mikro yapısındaki değişikliklere bağlı olarak kemiğin kırılganlığının artması olarak bilindiğini belirterek, kemik erimesinde hastalık ilerledikçe özellikle omurga, el bilekleri ve kalça kemiklerinde basit travmalarla kırıklar oluşup, boy kısalması, hareket kısıtlılığı ya da kamburluk meydana gelebildiğini söyledi. 

Hastalığın, kemik erimesine bağlı kırıklar ve buna bağlı şikayetler oluşuncaya kadar herhangi bir belirti vermeyebileceğine dikkat çeken Dr. Göksu, bazen hafif darbeyle veya darbe öyküsü olmadan kalça kemiklerinde, omurgada ve el bileğinde kırıklar oluşabileceğini, kırıkta ciddi ağrılara da neden olabileceğini ve boyda kısalma ve kamburluk gibi sorunlara yol açabileceğini kaydetti.

YATAĞA BAĞIMLI HALE GETİREBİLİR

Kemik erimesinin, düşme veya küçük travmalarda kemik kırılmasına bağlı oluşan sorunlar olduğunu hatırlatan Uz. Dr. Göksu, kırığa bağlı olarak hastaların bir kısmının uzun süre yatağa bağımlı kalırken bu hastaların bir kısmının da uzun süreli bir yardımcıya ihtiyaç duyabildiğini, bunun sonucunda önemli oranda tıbbi, sosyal ve maddi sorunlar ortaya çıktığını ifade etti. Osteoporozun tanısı ve tedavisi ile osteoporozdan korunmanın bu nedenle oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Göksu şöyle dedi:

"Tıbbi özgeçmiş ve soy geçmiş (ailede kırık öyküsü), fizik muayene, biyokimya ve kan sayımı ile DXA ölçümü ile osteoporoz tanısı konulabilir. Tanısının konulmasında yaygın kullanılan yöntem DXA’dır. Kemik mineral yoğunluğunun (KMY) ölçümünde kullanılan DXA tanıyla birlikte, kırık riskini belirlemede ilaç tedavisini düzenlemede ve tedavinin takip edilmesinde önemlidir. DXA raporlarında belirtilen T ve Z skoru değerlerine göre tedavi kararı verilmektedir. 65 yaş üstü kadınlar ile 70 yaş üstü erkeklerin yılda bir kez kemik yoğunluğu ölçümü yaptırması önerilmektedir. Ancak bazı risk faktörleri varsa DXA ölçümü daha önce uygulanmaktadır. Sigara ve aşırı alkol tüketimi, kırık varlığı, en az 3 ay süreli kortizon tedavisi alımı, düşük kilo ağırlığı ya da kısa zamanda aşırı kilo kaybı, osteoporoza neden olacak ilaç kullanım öyküsü, diğer hormonal nedenler (tiroid bezinin fazla çalıştığı durumlar, Cushing hastalığı, hiperparatiroidizm, diyabet, vit d ve kalsiyum alım yetersizliği ve vs), bağırsaklarda emilim sorunları (çölyak, iltihaplı barsak hastalıkları), cerrahi işlemler, karaciğer hastalığı, bağ dokusu hastalığı, kemik iliğinin kötü huylu hastalıkları gibi nedenler kemik erimesine yol açmaktadır. "

TEDAVİDE SAĞLIKLI BESLENME VE EGZERSİZİN ÖNEMİ

Sağlıklı kemik yapısı için, kalsiyum ve vitamin D içeriği zengin yiyeceklerin tüketilmesinin önerildiğini söyleyen Uz. Dr. Göksu, özellikle süt, yoğurt, peynir, dondurma, fasulye, badem, yeşil yapraklı sebzeler, balık yağı, brokoli, yumurta ve balık gibi yiyeceklerin düzenli olarak tüketilmesi gerektiğinin altını çizdi. Göksu, "Tanı konduktan sonra eğer ikincil bir neden düşünülüyorsa bunun bulunması ve tedavi edilmesi önemlidir. Tedavide kullanılan ilaçların günlük, haftalık, aylık veya yıllık tarzda uygulanan hap veya enjeksiyon şekilleri vardır. Son yıllarda özellikle kırıklara bağlı ağrıların azaltılmasında teknolojik olarak geliştirilen etkili ilaçlar piyasada bulunmaktadır. Bunlarla birlikte sigara içiliyorsa bırakılması, alkol tüketiminin azaltılması, kalsiyum ve vitamin D alımının sağlanması, düzenli egzersiz yapılması önerilmektedir. Tedavi verilen veya ilaçsız takip edilen hastalar mümkünse aynı cihaz ile DXA ölçümleri yapılmalıdır. Menopoz sonrası ve 70 yaş üzeri erkeklerde 1-2 yılda bir, ilaç tedavisi alanlarda yılda bir ve bazı özel durumlarda 6 ayda bir değerlendirilmelidir. Bu sıklık sizi değerlendiren hekiminizin önerileri doğrultusunda olmalıdır. Boyda kısalma, sırtınızda kamburlaşma ile bel-sırt ağrıları artıyorsa mutlaka bir hekime başvurulmalıdır " şeklinde konuştu.

Güncelleme Tarihi: 30 Eylül 2015, 11:24

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner97

banner82

banner83