'Osmaniyeli gazeteciler serbest bırakılmalıdır'

Genel

Akdeniz Gazeteciler Federasyonu üyesi olan Osmaniye Cebelibereket Gazeteciler Cemiyeti'nin iki üyesi dün akşam çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak ceza evine gönderildi. Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı ve Akdeniz Gazeteciler Federasyonu Başkanı Gaye Coşkun ayrı ayrı açıklama yaparak gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi.

TGK’DAN AÇIKLAMA 

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, Osmaniye'de iki gazetecinin, sosyal medyada sordukları soru nedeniyle tutuklanmasını yazılı bir açıklama ile eleştirdi.
Açıklamasında, iki gazetecinin gerçekleri öğrenmek ve halkı doğru bilgilendirmek amacıyla haber yapmak için çalıştığına dikkat çeken TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı, "Arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi. 
Gazetecilerin, Osmaniye Belediye Başkanı Kadir Kara’ya sosyal medya hesaplarından sordukları sorudan dolayı tutuklanmasına anlam veremediğini ifade eden Kolaylı, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Osmaniyeli meslektaşlarımız, depremzedelere dağıtılacak çadırların depoda beklenildiğine ilişkin aldıkları bir ihbar üzerine Belediye Başkanına soru sormuştur. Bunun yaptırımı, Türk Ceza Kanunu’nun 217/A-1 maddesine göre meslektaşlarımızın tutuklanması olmamalıydı.
Mesleğini yapan gazetecilerin bir terör suçlusu gibi muamele görmesi, üstelik deprem gibi acı bir felaketi yaşadığımız ortamda tutuklanması bizleri derinden yaralamıştır. 
Osmaniye Cebelibereket Gazeteciler Cemiyeti üyeleri İbrahim İmat ile Ali İmat’ın tutuklanmasına ilişkin kararın yeniden görüşülerek, meslektaşlarımızın serbest bırakılmasını bekliyoruz.”

AGF'DEN AÇIKLAMA

Akdeniz Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Gaye Coşkun da yaptığı açıklamasında şunları söyledi: 
Osmaniye Cebelibereket Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim İmat ile cemiyetin diğer üyesi Ali İmat'ın, Osmaniye Belediyesine sosyal medya hesaplarından sordukları sorudan dolayı tutuklanarak cezaevine gönderilmesini hayretle karşıladık. 
Osmaniye’de deprem acısıyla yaşayan ve görevlerini yerine getirmek için büyük özveride bulunan iki meslektaşımızın sadece aldıkları duyumların doğru olup olmadığının açıklanmasını istemelerinden dolayı tutuklanmalarına anlam veremiyor ve bunun Türk Ceza Kanunu’nun 217/A-1 maddesine uyum sağlamadığını düşünüyoruz.
Meslektaşlarımızın yazdıkları metinde Türk Ceza Kanunu’nun 217/A-1 maddesini içeren halkı galeyana getirecek tek kelime, eylem ya da tahrik olmadığı ortadadır.
Konunun bu şekilde değerlendirilmesi beklenirken gazetecilerin bir terör suçlusu gibi muamele görmesi bizleri endişelendirmekte ve üzmektedir.
İlgili makamların bu kararı acilen yeniden gözden geçirmesini ve tutuklu bulunan iki arkadaşımızın serbest bırakılmasını umuyor ve bekliyoruz.’

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.