ATSO Başkanı Çetin: “Üretici üzerindeki maliyet baskısı artmaya devam ediyor”

Gündem

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakıfı (BAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Davut Çetin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Nisan ayı enflasyon verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Üretici maliyetlerine vurgu yaparak ekonomi yönetiminin genişleyici maliye politikasına geçmesi gerektiğini belirten Başkan Çetin, vergi indirimleri ve üretim-istihdam destekleriyle üretici üzerindeki maliyet baskısının azaltılması gerektiğini söyledi.

“415 maddeden 281’inin fiyatlarında artış var ”
Oluşan artışlara değinen ATSO Başkanı Davut Çetin, “2021 Nisan ayı enflasyonunun bir önceki aya göre tüketici fiyatlarında yüzde 1,68, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 4,34, yıllık enflasyon ise TÜFE’de yüzde 17,14, Yİ-ÜFE’de yüzde 35,17 olarak, beklentilere yakın düzeyde açıklandığını görüyoruz. Nisan ayında aylık en yüksek artışın yüzde 7,57 ile “Giyim ve Ayakkabı” grubunda gerçekleştiğini görüyoruz. Bunu yüzde 2,13 ile “Gıda ve Alkolsüz İçecekler”, yüzde 2,09 ile “Eğitim” grupları izlemiştir. Yıllık bazda ise en yüksek artışların sırasıyla yüzde 29,31 ile “Ulaştırma”, yüzde 22,27 ile “Ev Eşyası”, yüzde 19,2 ile “Sağlık” gruplarında gerçekleştiği görülmüştür. Endekste kapsanan 415 maddeden 281’inin fiyatlarında artış, 92 maddenin fiyatında düşüş gerçekleşmiştir” dedi.

“Sebze ve meyve fiyatlarındaki artış mevsimsel”
Sebze meyvedeki artışın mevsimsel olduğunu söyleyen Çetin, “Nisan ayında en yüksek artış gösteren seçilmiş ürün yüzde 24,91 ile domates olurken bu ürünü yüzde 15,76 ile gömlek (çocuk için) ve yüzde 14,95 ile elbise (kadın için) izlemiştir. En fazla düşüş ise yüzde 24,71 ile patlıcan, yüzde 7,66 ile salatalık ve yüzde 4,95 ile genç odası takımı olmuştur. Yıllık enflasyon toplamda yüzde 17, dayanıklı mallarda yüzde 30, işlenmiş gıdada yüzde 19 iken sebze ve meyvede yüzde 13, giyimde yüzde 10’dur. Bu da sebze ve meyve fiyatlarında artışın giyim fiyatlarında olduğu gibi mevsimsel, yani geçici olduğunu göstermektedir” diye konuştu.

“Yüksek enflasyonun nedeni beklentilerdeki bozulma ve girdi maliyetlerindeki artış”
Enflasyon sebebi ile artışa değinen Çetin, “Geçen aylarda meyve ve sebze grubu fiyatındaki artışın işlenmiş gıda fiyat artışı ve genel enflasyondan aşağıda kaldığına dikkat çekmiştim, nitekim Merkez Bankası Enflasyon Raporu da bu durumu teyit etmektedir. Merkez Bankası, enflasyonda artışın nedenleri olarak beklentilerde bozulma, döviz kuruna ve tedarik sıkıntısına bağlı girdi maliyetleri artışı, mısır, tahıl, buğday maliyetleri, çiğ süt fiyatına bağlı et ve peynir fiyatlarında artış, ilaç fiyatlarında artış, asgari ücret zammı gibi faktörlere işaret etmektedir. Dolayısıyla gerek faiz-enflasyon ilişkisi gerekse sebze ve meyve konusundaki tartışmalarda bu verilerin dikkate alınması gerekir” diye konuştu.

“Üretici fiyatlarındaki artış sürüyor”
Artışın sürdüğüne değinen Çetin, “Girdi maliyetlerindeki artış yurtiçi üretici fiyatlarında detaylı olarak görülmektedir. Yİ-ÜFE’de aylık yüzde 4,34 artışta demir-çelik ve tekstil ilk sıraları almış, kimya, diğer metal, plastik, kağıt gibi girdi maliyetlerinde artış gıda grubuna yakın seyretmiştir. Yıllık ÜFE’de de demir-çelik ve petrol ürünlerinin gıda grubuyla birlikte belirleyici olmuştur” şeklinde konuştu.

“Kapanma maliyetine ek olarak maliyet-fiyat makası açılıyor”
Maliyet-fiyat makasının açıldığını belirten Çetin, “Enflasyon cephesinde döviz kuru baskısı ve Merkez Bankası’na güven önemli faktörler olmaya devam ederken ekonomide sektörlerimiz bir taraftan kapanma, diğer taraftan maliyet ve fiyat makasında açılma sıkıntısıyla karşı karşıyadır. Ekonomi yönetimi enflasyonu düşürmek ve reel sektörü desteklemek için genişletici maliye politikasına geçmeli, maliyet baskısı vergi indirimleri ve üretim-istihdam destekleriyle azaltılmalıdır. Türkiye’nin böyle bir dönemde bütçe açığı/GSYH oranını Almanya’dan daha düşük bir düzeye indirmesine gerek yoktur. Bütçede gerekirse uzun vadeli altyapı yatırımları bir süre ertelenmeli, böylece enflasyon ve istihdama olumlu yansıyacak destekler sağlanmalıdır” diye konuştu.

“Batı Akdeniz en yüksek aylık enflasyonda ikinci”
TÜFE oranlarından bahseden Davut Çetin, “Bölgemizdeki TÜFE oranı, aylık bazda yüzde 2,45, dört aylık bazda yüzde 6,01 ve yıllık bazda yüzde 18,73 olarak gerçekleşmiştir. Bölgemizde enflasyonun aylık, dört aylık ve yıllık bazda Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu görülmüştür. Bu oranlara göre Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan Batı Akdeniz Bölgesi, 26 bölge arasında aylık bazda ikinci, dört aylık bazda beşinci, yıllık bazda ise dördüncü sırada yer almıştır. Bu sonuçta özellikle giyim, konut ve ev eşyası gruplarındaki fiyat artışları etkili olmuştur” ifadelerini kullandı.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.