“Dizi ve filmlerimizden 350 milyon dolarlık ihracata ulaşıldı”

Gündem

Antalya 56’ncı Altın Portakal Film Festivali’nin açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “150’den fazla ülkeye ihraç edilen dizi filmlerimiz yaklaşık 350 milyon dolarlık ihracat büyüklüğüne ulaşarak, dünyada ikinci sıraya yerleşmiştir” dedi.

Antalya Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde bu yıl 56’ncısı düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali açılış töreni, yerli ve yabancı sanatçıların kırmızı halıda geçişiyle başladı. 10 bin kişi kapasiteli kapalı spor salonunda düzenlenen törene Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkan Şoray, Ayten Uncuoğlu, Şahnaz Çakıralp, Füsun Demirel, Burcu Esmersoy, Özlem Yıldız, Seray Sever, Mustafa Avkıran, Salih Güney, Burak Hakkı, Cemal Hünal, Selma Güneri ve Yusuf Sezgin’in de bulunduğu bazı ünlüler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yaptığı konuşmada Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Türkiye’nin en önde gelen sanat organizasyonlarından biri haline geldiğini belirtti. Ersoy, 56’ncı kez gerçekleşen Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne emek veren ve katkı sunan herkese teşekkürlerini sunarak, salondaki tüm sanatçıları selamladı.

“Kültürel anlamda ülkeleri birbirine yaklaştırıyor”

Sinemanın, akılda kalıcı ve uzun süreli etkisiyle bilgi ve düşüncenin aktarımında benzersiz bir başarı sağladığını ifade eden Ersoy, “Bu güç, dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu, toplumların birbirini tanıması ve anlaması noktasında çok değerli faydalar sunabilecek potansiyele sahiptir. Dünya sinemasından seçkin konuklarla sinemacılarımızın bir araya getirildiği bu tür organizasyonlar ortak üretimlerin gerçekleşmesine yardımcı olurken, kültürel anlamda da ülkeleri birbirine yaklaştırmaktadır” dedi.
Bakan Ersoy, sinemanın milyar dolarlık bir sektörün merkezi olduğunu ve muazzam bir ekonomik hareketliliği ve kazancı beraberinde getirdiğini kaydetti. Ersoy şöyle devam etti:

“Sanat hiçbir zaman maddiyatla ilgili olmamıştır. Ancak sanatın sonuçlarından biri de ekonomik olarak toplumun refahına sunduğu katkıdır. Oluşturduğu istihdam sinemaya bağlı ortaya çıkan ve gelişen yan sektörler ve de etkili tanıtım gücüyle turizme etkisi sinemayı önemli bir konuma getirmiştir. Böylesi kazanımlar sunan bir sanat dalının en doğru ve güçlü şekilde desteklenmesi önemlidir. Bu noktada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sanata ve sanatçıya duyduğu ve verdiği değer, hem çalışmalarımızda güç hem de amaçlarımıza ulaşmada büyük bir destek olmaktadır. 2002 yılında günümüze devletimizin sürdürdüğü destek politikalarıyla sağlanan gelişim ortadadır. Vizyona giren yerli film sayısı 2002 yılında 9 iken, 2018 yılında 180 olmuş, 2002 yılında 2 milyon olan yerli film izleyici sayısı, 2018 yılında 44 milyonu aşmıştır. Aziz milletimiz kendi sanatçısının ve yapımcılarının en büyük destekçisi olmuş, Türk filmlerinin izlenme oranı yüzde 63 seviyelere ulaşarak, bu alanda Avrupa’nın ilk sırasına yerleşmesini sağlamıştır.”

“350 milyon dolarlık ihracat büyüklüğüne ulaştı”
Türk filmlerinin elde ettiği başarıların ve kazanılan ödüllerin, Türkiye’nin tanıtımına büyük katkı sağladığını dile getiren Ersoy, “Bunun yanında 150’den fazla ülkeye ihraç edilen dizi filmlerimiz yaklaşık 350 milyon dolarlık ihracat büyüklüğüne ulaşarak, dünyada ikinci sıraya yerleşmiştir. Gelinen bu noktanın çok daha üstüne çıkmamızı sağlayacak kapsamlı destekleriyle Cumhurbaşkanımızın kıymetli katkılarıyla Ocak 2019’da çıkardığımız yeni sinema kanununu sektörün faydasına sunduk. Bu kanunla sinema sektörüne sanatsal ve estetik olarak önemli katkı sağlayan filmlerin, salonlarda kendilerine yer bulabilmelerini ve daha çok seyirciyle buluşturulması için yerli film gösterim desteğini de hayata geçiriyoruz. Ayrıca teknik alt yapısı, iş gücü kapasitesi olan ülkemizin, önemli film çekim merkezlerinden biri olabilmesi için yabancı film yapım desteği vermeye başlıyoruz. Bunların yanında dizi film desteği ortak yapım desteğiyle birlikte destek verdiğimiz tür ve alan sayısının 13’e ulaştığını belirtmek isterim” diye konuştu.

“Sinema benim hayalimdi”
Ülkenin geçirdiği zor günlerde festivalin bir nefes olması gerektiğini dile getiren Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ise, Altın Portakal’ın kendisi için değer, umut, hayal etmek, inanmak, çocukluğu ve okul yılları anlamına geldiğini söyledi. Böcek, “Sinema benim hayalimdi. 15 yaşında kazandığım ikramiye ile bir sinema makinesi aldım. Okul yıllarında Antalya’nın farklı yerlerinde sinema oynattım. Açık hava seyyar sinema gösterimi yapardım. Açık hava sinemamı oluşturmamı sağlayan o makinenin yansıttığı ışık o yıllarda benim hayatımı aydınlattı hala da aydınlatmaya devam ediyor. Antalyalıların özünde sinema aşkı vardır" dedi.

“Antalya ile garip bir gönül bağım var”

Sahneye çıkan Türkan Şoray, gözyaşlarını tutamadı. Şoray, “Siz benim canımsınız. Alkışlarınızla, sıcaklığınızla yaşattığınız mutluluğu kelimelerle anlatmam mümkün değil. Festivalin esas sahipleriyle, sevgili Antalyalıların katkılarıyla, bu akam gerçekten muhteşem bir açılış oluyor. Şölen gibi. Film festival yıllardır Türk sinemasına katkıları ve sanatsever Antalya halkının desteğiyle her yıl biraz daha büyüdü. Ülkemizin en kalıcı festivali haline geldi. Türk sineması için gurur oldu. Bu heyecanı tatmak o kadar başkadır ki, Antalya’da bu festivalin havası hiçbir yerde yaşanmaz. Bugüne kadar bütün meslektaşım yaşamıştır. Bende yıllar önce ilk kadın oyuncu ödülünü almıştım. Antalya ile garip bir gönül bağım var. Sinema sanatı tüm insanlığın ortak değeridir, mucizedir. İnsanları hayatına dokunur” diye konuştu.
Sektöre yeni atılan ve filmler üreten yeni kuşak sinemacıların başarılı filmler yaptığını vurgulayan Şoray, kendileriyle gurur duyduğunu kaydetti.

Ödüller verildi

Konuşmaların ardından ödüller sahiplerini buldu. Ödülünü kendisi gibi oyuncu olan oğlu Emrah Kolukısa’dan Can Kolukısa, hayatının en büyük ve önemli ödülünü aldığını belirtti. Sanatçı Ahmet Mekin de ödülünü Başkan Böcek ve Antalya Valisi Münir Karaloğlu’nun elinden aldı.


Sanatçı Selma Güneri ise ödülünü Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un elinden aldı. Güneri, Yeşilçam’ın Türk sineması demek olduğunu kaydetti.Ardından festival, Candan Erçetin konseriyle devam etti.

"Yeniden sinemaya döndük"
Ödül sonrası açıklamalarda bulunan Can Kolukısa, "Her şey olağanüstü, Antalya’da bu festivalin yeniden başlaması olağanüstü bir şey. Şimdiden Cumhuriyet Bayramının bütün coşkusunu görüyoruz. Her şey çok güzel, yeniden sinemaya döndük çok mutluyuz" dedi.
Oğlunun ödülünü taktim etmesine ilişkin duygularını aktaran Kolukısa, "Hem duygulandırdı. Hem de onun gazeteci olarak başarılı olması beni çok mutlu ediyor. Artık huzur içinde dünyayı terk edebilirim" ifadelerini kullandı.









Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.