Prof. Dr. Süheyla Özkutlu, günümüzde fetal ekokardiyografi ile kardiyovasküler sistem morfolojisinin tanımlanıp, kalp ritmi ve hızı, dolaşım fonksiyon bozukluğu değerlendirilerek aritmilerin ve fetal kardiyak fonksiyonların monitörizasyonu ile aritmi ve kalp yetmezliğinin tedavisi ve takibinin yapılıp, anneye uygulanacak tedavinin fetustaki yan etkilerinin izlenebildiğini belirtti. Belirgin bir kalp hastalığı olan veya intrauterin dönemde ağır kalp hastalıkları grubunda olup, gebeliğin sonlandırılabileceği ancak gebelik yaşı nedeniyle sonlandırılamayan veya ailenin sonlandırmayı tercih etmediği vakalarda doğum zamanının ve şeklinin belirlenmesinde kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarına fikir verildiğini söyleyen Özkutlu, doğumun yenidoğan için tıbbi ve cerrahi tedavilerin yapılabileceği bir merkezde yaptırılmasının önerildiğini vurguladı. Doğumdan sonra cerrahi yöntemlerle tam düzeltmenin mümkün olmadığı ve intrauterin dönemde ağır kalp hastalıklı gruptaki fetuslarda gebeliğin 24 haftadan veya yasal olarak belirlenen bir süreden önce sonlandırılabilme olasılığının olduğunun aileye anlatıldığını da belirten Prof. Dr. Süheyla Özkutlu, “Genetik danışmanlık verilmesi için aile yönlendirilebilir. Genetik olarak gebeliğin sonlandırılmasının bir alternatif olmadığı durumlarda mevcut kalp hastalığının ağırlığına göre gebeliğin devam ettirilip ettirilemeyeceği konusunda bilgi verilebilir. Prenatal cerrahi ve girişimsel kateter uygulaması gibi yeni tedavi yöntemlerinin gelişmesine ve uygulanabilmesine yardımcı olunur. Ağır ya da bazı belirgin KKH’lı fetusları olan gebelerin yenidoğan bakım ünitesi, pediatrik kardiyoloji ve kalp damar cerrahisinin olduğu üçüncü basamak bir merkeze yönlendirilmesinin yenidoğanın ameliyat öncesi ve sonrası morbiditesinde belirgin bir iyileşme sağlamaktadır” dedi.
Prof. Dr. Özkutlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fetal cerrahi ve diğer invaziv intrauterin tedaviler giderek artan bir sıklıkta uygulanmaktadır. Ancak bu uygulama yapılmadan önce prenatal müdahalenin postnatal müdahaleden daha iyi sonuç vereceğinden emin olunması gerekmektedir. İntrauterin müdahalenin amacı, prenatal müdahale ile kistik adenomatoid malformasyon ve diyafram hernisinde olduğu gibi organ sistemlerinin gelişiminin olumlu yönde gerçekleşmesini sağlamaktır.”