Meme kanserinin en yaygın kanser türü olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Hamza Feza Carlak, "Meme kanseri tanısında herhangi bir altın standart bulunmaması nedeniyle, kızılötesi ve elektriksel görüntüleme yöntemlerini bir arada kullanarak performansı daha yüksek melez (hibrit) bir sistem oluşturmayı amaçladık. Buluşu meydana getiren ana fikir, dokunun frekansa bağlı elektriksel özelliklerinin tanı amacıyla kullanılabilmesi ilkesine dayanmaktadır. Yaklaşımın getirmiş olduğu en büyük yenilik; dokunun elektriksel empedansının frekansla değişmesi sonucunda, vücuda, güvenlik sınırları içinde farklı frekanslarda elektriksel akım uygulayarak, farklı detaylar içeren çoklu (aynı doku için birden fazla termal görüntü) termal görüntünün elde edilebilmesidir" diye konuştu.
"UYGUN HALE GETİRECEK BİR BİLGİSAYARDAN OLUŞUYOR"
Dr. Öğr. Üyesi Hamza Feza Carlak "Önerilen yöntem, akım uygulanmadığı durumda (pasif termografi), standart termal kameraların elde ettiği görüntüleri elde etmektedir. Ancak, hastaya güvenlik sınırları dahilinde akım uygulanması, dokunun elektriksel özelliklerine bağlı olarak ek ısı dağılımı (aktif termografi) oluşturmakta ve sağlıklı doku ile kanserli dokunun vücut yüzeyinde meydana getirmiş olduğu termal zıtlığı (kontrastı) artırmaktadır. Kullanılan teknik sayesinde, göğüs kanseri tanısında kullanılan frekansa bağlı elektriksel iletkenlik dağılımının oluşturduğu termal görüntülerin termal zıtlığı artmaktadır. Görüntüleme yönteminin hassasiyeti, termal kameranın çift bantlı (orta bant/uzun bant) görüntüleme kabiliyeti sayesinde artırılabilmektedir. Şekilde sistemin çalışma prensibi gösterilmektedir. Sistem çift bantlı bir termal kızılötesi kamera, bilgisayar kontrollü çoklu-frekans akım uygulama cihazı, elektrotlar ve görüntüleri işleyip tanı koyabilmeye uygun hale getirecek bir bilgisayardan oluşmaktadır."