Felaket tellalları yine sahnede!

Piyasalardaki olumlu yönde ilerleyen ya da günümüz şartları gereği durağan seyreden havayı olumsuz yönde etkileyecek, moralimizi, motivasyonumuzudüşürecek yorumlarda bulunan felaket tellalları, her zaman olduğu gibi yine sahneye çıktılar. 



Dünyada hiçbir ülke yoktur ki,  bizim gibi en ufak bir olaydaağız birliği edercesine öldük, bittik, yandık, kül olduk, çöktük, battık diye demeçler verip, kendi ülkesine zarar verecek açıklamalar yapsın.  Bu nasıl bir zihniyettir anlamış değilim. 



Yerel basınımız başta olmak üzere, gazeteleri elime aldığımda vallahi utanmakla, öfkelenmek arasında tarif edemediğim bir duyguya kapılıp, geriliyorum. Haberlerin yüzde doksanı felaket tellalcilerinin demeçleriyle dolup, taşıyor. İlgili, ilgisiz, alakalı, alakasız herkes, bilende konuşuyor, bilmeyende. Tek ortak noktaları ise felaket çığırtkanlığında sınır tanımıyor olmaları. 



Vay efendim turizm batmış, yanmışız, açlık kapıya dayanmış, mahvolmuşuz, oteller bir bir kapanmaya hazırlanıyormuş, kriz inşaat sektörünü bile vurmuş, ihracatlarımız, ithalatlarımız alt üst olmuş, kısacası eşikten beşiğe herkes felaket tellallığı yapıyor. 

İşgüzarları da unutmayalım. Bu felaket tellallığından, her seferinde en kazançlı çıkan onlar oluyor. Yani, bu tür gerginlikler, olaylar, ortamlar işgüzarlar için adeta biçilmiş kaftan gibidir.  



Mesela borçlular, alacaklılar, işçisine zam yapacak olanlar ve işçi çıkarmak için bahane arayanlar gibi…
Yapmayın Allah aşkına,  bizi Rusyamı yönetiyor? Biz Rusya’nın bir eyaleti falan değiliz. Biz Türkiye’yiz. Eskiden bu ülkede kaç tane Rus turist vardı? Geçen yıl Rus turistler gelmedi de kıyamet mi koptu? Kaldı ki, bir ülkeye bu kadar bel bağlamanın ne kadar yanlış olduğunu da hepimiz görüyor ve anlamış oluyoruz.



Milletimizin psikolojisini bozmanın bir anlamı yok. Bu çığırtkanlık, kendi kendimize zarar verip, düşmanlarımızın ekmeğine yağ sürmekten başka hiçbir işe yaramaz.



Bu ülke ne badireler atlattı. Öyle kuru gürültülere pabuç bırakmayacak kadar büyük ve güçlü bir ülkedir Türkiye Cumhuriyeti. Türkiye’yi yüzde yüz Rusya’ya bağımlı, Rusya ’sız yaşayamaz zannetmesin kimse. 



Sırf muhalefet olsun diye car car ötmenin bir alemi yok. Milli meselelerde herkes açıklamalarına, konuşmalarına, dikkat edip, vatandaşlığın gereği, duyarlı olmak zorundadır. Bu gibi meselelerde toplum tek yürek, tek ses olmalıdır. Psikolojimizi bozacak, motivasyonumuzu etkileyecek beyanatlardan şiddetle kaçınılmalıdır. Böyle olayların iktidarla, muhalefetle bir alakası yoktur. Devletin eli armut mu topluyor? Gerekli tedbirleri alacaklardır elbet.Böyle durumlarda toplumlar devletine milletine güvenmek ve inanmak zorundadır. Bu tür sallantıları aşmanın en etkili, en iyi ve en doğru yolu toplumların devletine, milletine güvenip, dik durabilmesiyle alakalı bir durumdur. 

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner97

banner82

banner83