İdeolojinin fazlası insanın gözünü kör edip, kulağını sağır eder!

 Aylardan bu yana Milliyetçi Hareket Partisinde yaşananları büyük bir dikkatle takip ediyorum. Daha doğrusu partilisi, partisizi hepimiz olup bitenleri yakından takip ediyoruz. Neredeyse gündemin ilk maddesi olarak, görsel ve yazılı medyada, ana haber bültenlerinde her gün büyük bir şaşkınlıkla olup bitenleri izliyoruz. Bu güne kadar siyasi içerikli yazılar yazmadığım gibi, aşırılığa karşı olmam nedeniyle fanatiği olduğum bir partide yoktur. Takdir edersiniz ki, ideolojinin fazlası insanın gözünü kör edip, kulağını sağır eder. İdeolojiye saplanıp kalanlar baktığı çerçeveyi daraltmış ve diğer görüşleri yok saymış olur. İdeolojisinin esiri olan insanlar genellikle doğru ve yanlış kavramlarını birbirine karıştırırlar. Genellikle dağılmaların, bölünmelerin temelini bu ve benzeri sebepler oluşturur. 



Bu nedenle kör olmamak ve yaşananlara, yaşanacaklara, tabiri caizse‘’at gözlüğünden bakmamak’’ için aşırılıklara her zaman karşı çıkmışımdır.  Vatanına, milletine bağlı, sorumlulukları olan Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak, demokrasi adına milliyetçi hareket partisinin siyaset arenasında gerekliliğine tüm içtenliğimle inanan bir vatandaşım. Ama gelin görün ki, yaşananlar karşısında adeta şaşkınlıktan dilim tutuluyor desem yeridir.


Bu konuyla ilgili yazacak o kadar çok şey var ki, kitap bile yazabilirsiniz. Ama genel görüşü kısaca özetlemeye çalışayım. 
Görüştüğüm konuştuğum MHP’ye oy vermiş ya da vermemiş bir çok kişi, MHP yönetiminin dayatmacı, taraftarını yok sayma, parti içi hızla yükselen sesleri isyan kabul edip, tasfiye çabaları, parti tüzüğü dahil, yasaların verdiği kararları tanımamak, partinin parçalanıp yok olmasını göze almış, egoist davranan bir genel başkan ve yönetimi var ortada.’’  Niçin bu kurultaya karşı çıkılıyor? İki saat içerisinde kongre kararı alanların MHP’den ne eksiği var ya da ne fazlası var? Bu kongre yapılsaydı Sayın Devlet Bahçeli aday olamaz diye bir kural mı vardı.


“ El mi yaman, bey mi yaman herkes görecek” 


Ankara’da yaşananları, ‘partisinin şerefli mazisinin hiçbir döneminde yaşanmamış rezillik’ olarak niteleyen Bahçeli, muhalif adayların kurultay çabasını operasyon olarak değerlendirdi ve bu arkadaşların partimizin geleceğinde söz ve yetki sahibi olması hayal ötesi bir durumdur. Olağanüstü Kurultay bahanesiyle delegelerimizi toplayıp korsan gösteri ve yasa dışı eylem yapan malum isimler haddi ve çizmeyi aşmıştır. Bugünkü tabloya sebep olanlardan ülkücü vicdan elbette hesap soracak, bedeli her ne ise, sonu nereye varıyorsa gereğini yapacaktır’’ diyor Sayın Bahçeli…


Demokrasi!
‘’ Vatandaşların rol aldığı hükümet şeklidir. Vatandaşlar doğrudan ya da temsilciler vasıtasıyla hükümette yer alabilirler. Demokrasi toplumdaki siyasi, ekonomik, dini, kültürel, etnik, yasal eşitlik konularında öne çıkan bir anlayıştır. Yasal eşitlik, özgürlük ve hukukun üstünlüğü demokrasinin en önemli unsurlarıdır.’’


Şimdi adama sormazlar mı?
Sayın Bahçelive çevresindeki ideolojiye saplanıp kalanMHP’nin kıymetli mensupları, yukarıdaki Sayın Bahçeli’nin söylemleri ve sizin anlaşılmaz tutumunuzun neresi demokrasiyle bağdaşıyor? O insanların aday olma ve muhalefet etme hakları yok mudur? Neden korkuyorsunuz? Demokrasiye inanıyorsanız vekendinize güveniyorsanız, bu insanların gerek parti tüzüğü, gerek demokrasi gereği olan haklarını kullanmalarını niçin engelliyorsunuz? Son seçimlerde MHP’nin oylarının nereye gittiğini hepimiz gayet iyi biliyoruz. Amacınız geri kalanı da göndermek ve barajın altında kalmaksa, hiç şüpheniz olmasın başarmak üzeresiniz. Kendi içinde demokrasiyi ayaklar altına almış bir partimi bu ülkenin iktidarına talip olacak ve bu ülkeyi yönetecek? Bırakın bu MHP’ye bir şey olmaz ayaklarını falan…


Son seçimlerde alınan oy oranı ortadayken, bu tutum ve davranışlarınız karşısında MHP’ye gönül vermiş, inanmış, güvenmiş seçmeni, bundan sonraki seçimlerde nasıl ikna etmeyi düşünüyorsunuz merak ediyorum doğrusu? Burada asıl mesele kimin aday olduğu ya da kim aday olacağı değil, demokrasi kavramından çıkılmış olmasıdır. Hiç şüphe yok ki, bu olup bitenler ülkücü camia başta olmak üzere MHP seçmenini ziyadesiyle üzüyor. Yazık değil mi bu partiye ve bu partiye inanıp, güvenenlere, oy verenlere… Umuyoruz ki, ilgili kişiler bir an evvel aklını başına toplar ve gerekli adımları atarak, MHP’yi,  içine düştüğü bu kaostan kurtarır. 

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner97

banner82

banner83