Utan Alanya! Bir gazine sahip çıkamadın

Bugün gazi olan amcamdan ve onu nasıl üzdüğümüzden bahsedeceğim biraz.
Kahramanmaraş'ta doğan amcam henüz 18 yaşında genç bir delikanlıyken, babasını kaybediyor. Annesi ve 4 kardeşiyle kalıyorlar bir başlarına. 
Ülkenin zor zamanları o zamanlar, hem çalışıyor ailesine bakıyor hemde okuyor bir yandan. İçindeki vatan, millet aşkı ile mesleğini seçmesi hiç de zor olmuyor. Polis oluyor, önce Ankara'ya atanıyor. ailesini de alıp yaşam mücadelesine devam ediyor Başkentte. Daha sonra Batman. Batman'ın da karışık zamanları, her gün çatışma, her gün şehit yaralı veriyoruz diye anlatıyor o zamanları. 
Ve bir gün akşam üzeri 30'a yakın polis otobüsle evlerine dönerken, bir kavşakta çapraz ateşe tutuluyorlar hain teröristler tarafından. 4 taraftan otobüsü kurşun yağmuruna tutuyorlar. Vatan için gecesini gündüzüne katan polislerimiz birer birer kanlar içinde kalıyor o otobüsün içinde. Kan gölüne dönüyor otobüs, kaçacak yer mi var? Zaten kaçmazdıkda diyor, çoktan göze almış hepsi şehit olmayı. Burdurlu bir arkadaşlarının kollarında şehit olduğu o 1992 akşamı iki kurşun yiyor amcam bacağından. Sonrası uzun tedavi süreçleri, ameliyatlar falanla geçiyor. Kurşunlardan birisi çıkarılıyor ama bir tanesi kalıyor bacakta. O hain kurşunla bir ömür geçirecek artık. 
Bu olaydan sonra Alanya'ya atanıyor, malülen emekli ol diyorlar kabul etmiyor tabi çalışmak istiyor. Hizmet etmek istiyor vatanına ama bacağındaki hain kurşun bir türlü izin vermiyor. Emekli oluyor, son görev yeri olan çok sevdiği Alanya'da kalıyor. 
3 çocuğu oluyor bu arada oğlu mühendis, küçük kızı öğretmen, diğer kızı ise kendisi gibi polis oluyor. Babasının yolundan gidiyor o da. 
Bir eşi, bir kendisi 23 yıldır Alanya'da yaşıyorlar bu şekilde. 
Şeref madalyası ise evinin baş köşesinde.
İşte amcamın bu hikayeleri ile geçti bizim de çocukluğumuz. İçimizdeki vatan aşkı da ondan bize miras galiba. 
Hani küçükken herkesin bir süper kahramanı vardır; Süpermen, Batman falan. İşte bizim süper kahramanımız amcamdır. 
Geçtiğimiz günlerde 'Gaziler gününü kutladık.' 
Amcamın en neşeli, en mutlu günüdür o gün yıllardır. Madalyasını takar göğsüne, sanki küfür eder gibi gezer vatan hainlerine.
En mutlu gününde neler yaşamış gerisini amcam anlatsın isterseniz:
"Bu ülkenin 25 yıllık terör gazisiyim. Benim için en buruk geçen gaziler günü.
19 Eylül'ü Gaziler Günü olarak kutluyoruz, en önemli nedeni; Gazilerimizi unutmadık, yanlarında olduğumuzu göstermek için. İşin aslı bu. 
Eski kutlamalara göre gazilerin çok önemsenmediği malum. Neden diye sorabilirsiniz? Nedenini bilmem ama benim yaşadığım gaziler gününü anlatıyorum. Yorum sizin
Eskiden 19 Eylül'den önce Emniyet Müdürlüğümüz, hatta İlçe Kaymakamlarımız bizleri ev ziyaretine gelir onurlandırırlar, hal hatır sorarlardı. Ben bunları hep yaşadım, Allah onlardan ve görev yapan tüm meslektaşlarımdan razı olsun.
Alanya'da yaşadığım için, bu 19 Eylül Gaziler günü proğramı için İlçe Emniyet Müdürlüğümüzden sözlü veya yazılı bir bildirimde bulunulmadı. 
20 Eylül'de Emniyet Müdürlüğümüzden bir arkadaş beni telefonla arayarak, "Yarın öğleden önce eve ziyarete geleceğiz." dedi. Bende buyurun gelin dedim. 
Emniyet Müdürlüğümüzden ziyarete gelecekler diye hanımla beraber sabahtan kalktık, evi toparladık, elbiselerimizi giyindik bekliyoruz. Öğlen ezanı okundu gelen giden yok. Hanım huysuzlanmaya başladı, "Bu sizinkiler ne zaman gelecek, öğleden önce gelecekler" dedin. Vallahi hanımdan utanmaya başladım. 
Neyse ikindi olmadan ben bir arayayım dedim dünkü beni arayan numarayı çevirdim, aynı arkadaş "alo buyurun" dedi. Devrem ben Gazi Polis Memuru İzzet Öztunç bize ziyarete geleceğinizi söylemiştiniz onun için aradım.
 Tabi ben arkadaşın çok mahcup bir şekilde araç yoktu, araç bekledik daha gelmedi demesini bekliyorum ama anladım ki yetkililerce pek de önemsenmeyen bir ziyaretmiş. Bir araç dahi tahsis etmemişler. Ben dedim "Kardeş hiç önemi yok işleriniz yoğun hiç yorulmayıın  eğer önemli bir durum olursa benim kızım da polis o da sizinle çalışıyor, onunla da görüşebilirsiniz" dedim. 
Arkadaşların ne suçu olur ki onlar emir edinildiği şekil de görevlidirler benim onlara sözüm yoktur. 
Bu işi yapacak olan, gazisini onurlandıracak olan yetkili ve emir vermeye haiz olandır. 
Demek ki artık gaziliğin önemi bu kadardır. 
Hanıma dedim toparlan gelen giden yok dedim ve kendi hanımıma mahcup olarak otura kaldım. 
Yapmayın bu çocuk oyunu değil. 
Bizleri bir köşeye itilmiş gösteremezsiniz. Bu Vatan gazisiz olmaz."
İşte böyle anlatıyor amcam en mutlu gününü. Ekliyor sonra da "Bu olay sadece Alanya'da değil Türkiye genelinde bu şekilde yiğenim" diye.
Bir amaç bir istek aramayın sakın bu yazıda!  Başlıkta geçen 'Utan Alanya!' da binlerce şehidi, gazisi olan vatansever Alanya halkına değil, üzerine alınması gerekenler alınacaktır zaten. 
Siz benim süper kahramını üzdünüz ya, yüzünüz biraz olsun kızarır belki diye yazıyorum bunları. 
Gözyaşları ile.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner97

banner82

banner83