Yalanınız batsın sizin!

Değerli dostlar, ben hayatım boyunca hiçbir şekilde siyasetin içerisinde bulunmadım. Bulunmadığım gibi, hiçbir siyasetçinin fanatiği olmadım, olmam da. Bugüne kadar siyaset üzerine, ne bir yazı yazmışımdır, ne de bir yorumda bulunmuşumdur. Ta ki, geçtiğimiz 7 Haziran seçimlerine kadar. 7 Haziran seçim akşam saat 21.00’da, sayımların devam ettiği sırada, paylaştığım bir yazının bir bölümünü sizlerle paylaşmak istiyorum.
‘’Şimdiden, erken seçim kavramımız hepimize hayırlı uğurlu olsun. Sonu görünmeyen karanlık ve kâbusla dolu bir yola daha girmiş bulunuyoruz. Bu duruma sebep olanlar ne yapacaklar bakalım?
Durumumuz hiçte parlak görünmüyor. Rabbim sonumuzu hayırlar eylesin... Yazık ki, ne yazık... Bu sonuçlara göre kimin birinci, kimin sonuncu olduğunun hiç ama hiç önemi yok. Burada önemli olan koalisyonlu, destek arayışlı, saray ve siyasetçi çekişmeli, ülkenin kavga ve kaosla dolu bir sürecin içerisine girmiş olmasıdır’’ demiştim.
‘’Gören göz kılavuz istemez’’ derler, vatanına milletine bağlı Türkiye Cumhuriyeti'nin sade bir vatandaşı olarak, ülkemizin, milletimizin huzur ve güven ortamında yaşayabilmesi, duyarlı bir vatandaş olarak, elbetteki hepimizi çok yakından ilgilendiriyor.
Ülkenin huzuru, güvenliği ve menfaatleri söz konusuysa, en üst seviyeden duyarlı olmak gibi sorumluluklarımız var. Dolayısıyla seçimlerimizi, tercihlerimizi yaparken, geçmişteki hatalara bir daha düşmemek adına çok ama çok dikkatli olmak zorundayız.
Ülke menfaatleri, ülkeyi ülke yapan öz değerleri başta olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti için, Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları için, Türkiye Cumhuriyeti’ne, vatanına kayıtsız şartsız bağlı kalan milleti için, çalışıp, ortaya başını koyacak siyasetçilere ihtiyaç vardır bu ülkede…
Kameraların önünde başka, arkasında başka konuşmayan, millete kin ve nefret duygusu aşılamayan, ülkesine ve ülkesinin milletine sövmeyen, kandan, terörden, huzursuzluktan beslenmeyen, ay yıldızlı bayrağına sahip çıkan, milletiyle barışık yaşayan yürekli siyasetçilere ihtiyaç vardır bu ülkede.
Elbette insanın bir ideolojisi olmalıdır. Buna kimsenin itirazı olacağını sanmıyorum. Ancak, ideoloji gözümüzü kör etmemelidir. Olaylara sadece kendi ideolojimizin penceresinden bakmamalıyız. Bu yapabileceğimiz en büyük hatalardan biridir. Doğru teşhiste bulunup, doğru tercihler yapabilmemiz için, yarınlarımız için, at gözlüklerimizi kesin olarak çıkarmak zorundayız.
Huzur ve güven ortamında, gelişmiş ülkelerdeki milletler gibi yaşamak istiyorsak, 1 Kasım 2015 milletimiz için tarihi bir fırsattır. Ben bunca yıllık yaşamımda her türlü yalanı söyleyen, alevereci, dalavereci siyasetçiyi gördüm. Ama son yıllarda gördüklerim, izlediklerim bugüne kadar ne görülmüştür, ne de duyulmuştur. Kıyamete kadar benzerlerinin, bu cihana bir daha gelmesi
mümkün değildir. Cumhuriyet tarihimizde ilkleri yaşıyoruz. Çünkü etrafımızı kan, nefret, kin ve ihanet kuşatmıştır.
Bu siyasetçileri diğer yalancı siyasetçilerden ayıran en büyük özellikleri ise kanlı, ölümcül, huzurun ve düzenin bozulmasına yönelik yalanlarla donatılmış, halkı yanlış yöne sürüklüyor olmalarıdır. Nasıl bir akıl tutulmasıdır ki, göz göre göre bu insanlara inanıp, arkasından milyonlar, yüz binler sürüklenebiliyor?
Bir hayal dünyasında yaşayan, kandan, terörden, fitneden, fesattan, talandan, bozgunculuktan beslenen; neye, nereye, kime hizmet ettiği belli olmayan, bir duruşu bile olmayan, yalan makinası misali ortalıkta cirit atan, kendi söylediklerine, kendileri bile inanmayan bu insanların arkasına düşüp gitmek, söylemlerine inanarak hareket etmek, aklı başında, sağlıklı insanların yapacağı bir davranış değildir.
‘’Demokrasiymiş, insan haklarıymış’’ yalanınız batsın sizin… Hiç kimse kusura bakmasın. Eğer 1 Kasım 2015 tarihini millet olarak iyi değerlendiremezsek, elimize geçen bu fırsatı iyi kullanamazsak, 1 Kasım sonrası vay halimize, vay bu ülkenin haline! Siyaset, ülkenin menfaatleri, değerleri doğrultusunda, vatandaşın geleceği, yarınları başta olmak üzere, huzurun, güvenliğin tesis edilmesi ve bunların korunması yönünde yapılmalıdır. Ve aklı başında olan bir milletin tercihi de bu yönde çalışanlara yönelik olmalıdır. Aksi halde huzurdan, güvenden söz etmek mümkün değildir. Genel seçimlerimizin şimdiden vatanımıza milletimize hayırlara vesile olmasını dilerim…

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner97

banner82

banner83