Güzelim ülkemizde son yıllarda neler yaşadık, ne süreçlerden geçtik hepimiz biliyoruz. Terör, Fethullah Gülen vs… çok şükür nefes alacağız her şey düzeliyor derken sözün bittiği yere gelmişiz de haberimiz yokmuş. Ülkemizde dün gece yaşananlar karşısında adeta dilim tutuldu dondum kaldım desem yeridir. Aylar önce doğuda kazılan hendekler, yollara döşenen mayınlar vs… ortaya çıkan işgal gibi manzaralarda, kendi kendime sorduğum ama asıl devlete sorulması gereken soruyu bir kez daha sesli bir şekilde düşündüm. Bu ne büyük zafiyettir..!
Şimdi bu yazıyı okuyan birçok kişi "Bu ülkeyi bu hale Erdoğan getirdi. Ona oy verenler düşünsün, Erdoğan gitmedikçe bu ülke düzelmez" deyip, işin içinden sıyrılarak kaçanları ve sorumluluk üstlenmeyenleri görür, duyar gibiyim. Yok arkadaş o kadar da değil, yeter artık… İzninizle ben biraz daha ileri gideyim ve daha açık olayım. Bu ülke Erdoğan yüzünden değil, sırf böyle düşünen, ideolojisinin esiri olmuş, vatan millet değerlerini yitirmiş, sapla samanı birbirine karıştıran ahmaklar yüzünden bu haldedir.
Özellikle belirtmeliyim ki, çocuk oyuncağı değildir bu yaşananlar. '' Ben Türkiye cumhuriyeti vatandaşıyım’’ demekle vatandaş olunmadığı gibi, ‘’ülkemi seviyorum’’ demekle de ülke sevilmiyor. Vatandaş olmanın, ülkeni sevmenin yükümlülükleri ve sorumlulukları vardır. Herkes yazdığı, çizdiği, savunduğu, konuştuğu ve paylaştığı şeyler başta olmak üzere, özellikle ülkenin geleceği söz konusu olduğunda, bir kereliğine de olsa at gözlüğünü çıkararak, tüm taraflılıklarını bir yana bırakmalı ve objektif olabilmedir.
Eksisini, artısını, getirisini, götürüsünü hesap etmeden, sırf birini sevmiyor, bir lidere düşmanlık olsun diye darbe yanlısı davranışlarda bulunup, destekleyici saçma sapan paylaşımlar yapan, ülkesini satanlarla yan yana duran, vatan hainlerinin ekmeklerine yağ sürecek eylem ve söylemlerde bulunan zati muhteremlerin aklına şaşarım.
Sorumluluk sahibi bir vatandaş, düşmanlık olsun diye, sırf birini al aşağı etmek pahasına, ülkesinin 30 - 40 yıl geri gitmesine sebep olabilecek oyunları destekleyici davranışlarda bulunacak kadar, bilinçsiz, ahmak, aptal olamaz, olmamalıdır.
Bilinçli, sorumluluk sahibi bir vatandaşın her ne şartta olursa olsun canı pahasına olsa bile, bu tür olayları onaması, tasvip etmesi mümkün değildir. Çünkü bu olay bir ülkenin sonunu getirecek son noktadır. Son yıllarda Ortadoğu’ da örnekleri fazlasıyla mevcuttur. Bu durumun karşıt ya da değil, kimseye bir yararı olmayacağı gibi savunulacak, dalga geçilecek, küçümsenecek, hafife alınacak hiçbir tarafı da yoktur. Aksine çok önemli bir konudur. Burada söz konusu olan partiler ya da liderler değildir; vatandır, geleceğimizdir, yarınlarımızdır.
İnanıyorum ki, milletimiz bu sıkıntılı süreci de başarıyla aşacak ve her zaman olduğu gibi bu vatan hainlerine gereken dersi verip, ülkemizin huzurunu bozmaya çalışanlara asla izin vermeyecektir. Özellikle bir konunun altını çizmek isterim: Ülkeyi yönetenler başta olmak üzere, milli istihbarat teşkilatımız uykusundan uyanmalı ve ivedilikle zafiyet boşluklarını ortadan kaldırarak, bu kabul edilemez duruma sebep olanları hiç vakit kaybetmeden en ağır şekilde cezalandırmalıdır. Aksi halde, zamanı geldiğinde bu millet bunun hesabını sorar…
-
-
-
