HER YÜZDE 18 BÜYÜRSEK 10'UNCU EKONOMİ OLABİLİRİZ

Ülke ekonomisi hakkında değerlendirmelerde bulunan Ali Bahar, iş dünyası olarak 'inadına ekonomi' diyerek, her zeminde bunu dile getirdiklerini, ülkeye katkı sağlamaya, kendilerinden bekleneni yapmaya gayret gösterdiklerini söyledi. 

Türkiye'nin orta gelir tuzağında olduğu fakat ondan önce orta teknoloji ve ara ürün tuzağında olduğuna dikkat çeken Bahar, “Bugün bunu dolar kurundaki artış nedeniyle fazlasıyla hissediyorsunuz. Ürettiğimiz her malın yüzde 70'ini, teknolojik ürünlerde ise yüzde 80'in üzerinde ithal eder konumdayız ve bu cari açığın ana sebebidir. Bizim dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden biri olmak gibi bir hedefimiz vardı. Şu an 18’inci sıradayız ve 10'uncu ekonomiye yani Hindistan'a yetişmemiz için Hindistan’ın 2023 yılına kadar hiç büyümemesi, bizim ise her yıl yüzde 18 büyüme kaydetmemiz gerekiyor” dedi. 

BAŞLANGICI BİLMEYEN KONDİSYONU AYARLAYAMAZ

Durumu matematiksel olarak değerlendirdiğini, dünyanın 10'uncu büyük ekonomisi olmak için her yıl yüzde 3 büyüdüğümüzde 35 milyar dolar, yüzde 7 büyüdüğümüzde 65 milyar dolar, yüzde 18 büyüdüğümüzde ise 170 milyar dolar cari açık ortaya çıkacağını vurgulayan Ali Bahar, “Peki bu cari açığı nasıl karşılayacağız? Her yıl 170 milyar doları nereden bulacağız? Yüzde 18'i finanse edebilmek için petrol, uranyum, altın, doğalgaz gibi yer altı zenginliklerine sahip olmamız gerekmez mi? Ülke olarak bu zenginliğe sahip değiliz. O nedenle ithal ettiğimiz ürünleri balans etmek için turizm gibi, Ar-Ge gibi, hibrit ürünler gibi, tarımda ve hayvancılıkta özgürleşmek gibi yollara gitmek mecburiyetindeyiz. Bugün Hindistan dolardaki yükselişe karşı kırılganlığı en az olan gelişen ülkeler arasında ilk 5’te. Türkiye ise en kırılgan ülkeler kategorisinde ilk 5'in içerisindedir. Referans noktasının tanımı başlangıç noktasıdır ve başlangıcı bilmeyen kondisyonunu ayarlayamaz" şeklinde konuştu.

YAPISAL REFORMLARA İŞARET ETTİ

Bu işi başarmak zorunda olduğumuzu kaydeden Bahar, çözüm için yapısal reformları işaret etti. İç tasarrufların artırılmasının zorunlu olduğunu belirten Bahar, “Sadece kanunlarla olacak şey değil. Hükümetimizin çok iyi niyetle çıkardığı kanunlar var ama mevzuat ve uygulamada sıkıntılar var ve bunda hepimizin sorumluluğu var. Yerli malı anlamında bir dirayet ortaya koymalıyız. Fakat yüzde 65-70 ithalatla dönen bir durumda yerli malı gibi bir acı reçete yok. Vergi reformu denildiğinde ilk artırılan dolaylı vergidir. Vergilerin hakkaniyetli alınması lazım. Dolaylı vergi kolaylı vergidir. Hukuk, adalet, ticaret hukuku, eğitim bütün bunların hepsi yapısal reformlar içinde sayılabilecek şeylerdir" ifadelerini kullandı.

ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİNDE ÇOK BÜYÜK EKSİKLER VAR

İthalata dayalı ekonomiyi ar-ge ve bilimsel yatırımlarla geliştirme fikrinde olduklarını anlatan Başkan Bahar, “Bunun için tek çözüm üniversite-sanayici işbirliği, devamında ise üçüncü saç ayağı devlettir. Fakat üniversite-sanayici işbirliğinde çok büyük eksikler vardır. Bu ikisi birbirine yaklaşamamaktadır. Biri 5'lik biri 3'lük boru gibidir ve birleşmenin sağlanması için arada küçük parçaya ihtiyaç vardır. Redüksiyondur bu parçanın ismi ve biz OSB olarak redüksiyon görevini üstlenmeye hazır olduğumuzu söylüyoruz. Teknokentlerin üniversitelerin içinde değil OSB'lerin içinde olması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü üniversitelerimiz türlü yemeği gibi. Bünyelerinde eğitim, hukuk, tıp, ziraat hepsi var ama uzmanlaştıkları, üzerinde bilim ürettikleri bir alan yok” diye konuştu.

UMUDUNUZU KAYBETMEYİN ÇAĞRISI

OSB Başkanı Ali Bahar, genç işadamlarına 'umudunuzu hiç biz zaman kaybetmemeniz gerekiyor' diye seslendi. Sanayicinin umutlu olmak zorunda olduğunu belirten Bahar, sanayiciyi iki kanatlı bir meleğe benzettiğini belirterek, “Kanatlarından biri cesaretten, diğeri korkudan oluşuyor. Birini alırsak, bir kuşun kanadını alınca nasıl etrafında acı çekerek düşeceğini gözünüzde canlandırın" dedi. 

“Ben OSB’ye ilk geldiğimde çocuklarıma bir fabrika bırakacağımı düşünürdüm, şimdi borç bırakacağıma eminim" diyen Bahar, umutlu olunması çağrısında bulundu. 

BAŞKA BİR KOLTUK DÜŞÜNMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL

OSB başkanlığından sonra herhangi bir hedefinin olmadığını da dile getiren Bahar, “Çünkü biz yüzde 97 ile seçilmiş bir yönetim kuruluyuz. Karşımızda hiç rakip yokken sanayici başkan istemedi, o koltuğun temsilini istedi. Sanayici size bu güveni vermişken, siz bu koltuktayken başka bir koltuk düşünmeniz mümkün değil" dedi.

ANTGİAD Üyelerinin sorularını yanıtlayan Sayın Bahar’ a günün anısına ANTGİAD Başkanı Av. Volkan Barutcu teşekkür plaketi takdim etti. Toplantı toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.