Koranavirüs beyinlerimize de takmış

Yeni tip koronavirüs’ün sadece solunum yolu hastalığı olduğunu duyuyor biliyorduk. Oysa bu salgının beyinde kalıcı hasarlara yol açtığı da belirtilmeye başlandı. İskenderun Gelişim Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Atilla Kara; koronavirüs enfeksiyonunda sık görülen nörolojik semptomları açıkladı. 


“Nörolojik hastalarda oluşan koronavirüs riski, normal kişilerden daha fazla... Özellikle yaşlı hastalarımız bu virüs dolayısıyla, yüksek risk grubunda yer alıyor. Parkinson, beyin damar hastalığı, yüksek tansiyon, MS, epilepsi, ALS gibi nörolojik rahatsızlıkları olan hastalara bu virüs daha hızlı bulaşacağından, daha sıkı önlem almak gereklidir” açıklamasında bulundu. 


Covid - 19 salgını geçiren kişilerde yeni tip koronavirüsin nörolojik problemleri tetiklediği de ortaya çıkmış. Geçmişte  Koronavirüs hikayesi olan hastalık grubunda; öksürük yüksek ateş ve solunum sıkıntısı problemlerinin yanı sıra, koku ve tat alma duyusu bozukluğu, baş dönmesi gibi nörolojik semptomların görüldüğü kanıtlanmış idi ayrıca koronavirüs enfeksiyonu; baş dönmesi, baş ağrısı, kas hastalıkları, beyin damar hastalıkları, bilinç kaybı, gibi nörolojik sistemleri farklı yollarla etkileyip ciddi tablolara neden olabilmekte imiş. Şimdilerde veriler yeni açıklamalar bu yönde. 
Nöroloji Uzmanı Prof.Dr. Derya Uludüz'ün açıklamalarında ise Virüs beyine yerleşip bir süre sonra yeniden ortaya çıkabiliyormuş. Böylece bir saklanma durumunu da öğrenmiş olduk.
COVID-19'un ilk tesbit edildiği günlerde, başlangıçta yalnızca akciğerleri etkileyen bir hastalık olduğu düşünülürken, şimdiki zamanlarda yapılan araştırmalar ile birçok organı hedef aldığı tespit edilmiş ise de bunlardan en önemlisi olan şimdi de beynimiz. 
Covid-19 bazı hastalarda beyne ulaşmayı başarıyor bunun sonucunda ise beyin omurilik sıvısında saptanabiliyormuş. 
Konsantrasyon güçlüğü, kafa karışıklığı, aşırı yorgunluk, uykusuzluk baş ağrıları, ruh hali değişikliklerive tat-koku kaybı gibi nörolojik yakınmalar ilk enfeksiyonu geçtikten sonra dahi hastaların yüzde 55'inde aylarca devam edebiliyormuş. Ve virüsün beyinde yerleşip sessizce saklandığını ve bir süre sonra yeniden ortaya çıkabildiğini tespit etmişler. Bu nasıl sinsi bir NALET ? Ve bu durum, maalesef bazı hastaların tam iyileşmek üzereyken neden tekrar kötüleştiğini, beyinde sis oluşturup unutkanlık gibi yakınmaların devam ettiğini ortaya çıkartmış. Virüs beyinde diğer organlara nazaran daha yüksek oranda saklanıyormuş. 


Bundan kaçış yok bu artık ispatlandı o zaman tedbirlere daha çok dikkat etmemiz gerek. Özellikle sebze ve meyveleri beslenmeye eklemeliyiz bugüne kadar ben ve birlikte yaşadığım çocuklarım fazlaca meyve tükettiğimiz için belki bu yüzden henüz Covit-19 ile tanışmadık diye düşünüyorum . Gün içerisinde ne yersek yiyelim mutlaka bir öğünde sebze yemeği tüketelim, yeşillikler ve meyvelerimizde beslenmemizde mutlaka olsun. Yağsız ızgaralar et gibi öğünlerle de beslenmemizi dengelenmeliyiz. Beyne yeterince oksijen sağlamak da önemli.  


Her gün aksatmadan özellikle açık havadaki yürüyüşlerim, egzersizlerim beynimin oksijen ihtiyacını karşılıyor bunları sosyal medyada da paylaşıyorum. Birçok yakınımdan çevremden evinden hiç çıkmayan dostlarımdan ve bazı Hekim arkadaşlarımdan ilk başlarda tepki topladım Covit 19 olacaksın dediler çok dışarıdasın ama hem olmadım,hem Feet kaldım onlarında yarısı Obez oldu 5-15 kilo alanlar  Covit 19 olup hastaneye yatanlar ve vefat edenler oldu. Ben doğru bildiklerimden şaşmıyorum. Haftada 5-7 gün ortalama 1 saat açık havada yürüyüş yapıyorum, kaliteli uykumu alıyorum. Uykunun da virüse karşı bağışıklığımızı koruyan en önemli ilaç olduğunu düşünüyorum. Ayrıca uyku beynin verileri işlemesi hücrelerin yenilenmesi tüm hormonların düzenlenmesi için gerekli bir süreç. Karanlık, sakin, sessiz iyi havalandırılmış bir ortamda ve en geç 23:00'te yatakta olmaya özen göstermek gerek.  
Son olarak maske, mesafe hijyen kuralları artık hepimizin bildiği korunma kalkanı lütfen normalleştik deyip anormalleşmeyelim dikkatleri gevşetmiyelim.  Hasta olmaktansa korunmak daha kolay. Kimin ne kadar şiddetli geçireceği atlatıp atlatamayacağını bilemeyiz. Bilmemiz gereken tek doğru hayat ne olursa olsun güzel yaşamaya değer ama sağlıkla yaşayabilmek en güzeli. 


Sevgim ile haddim olmadan öğütlerim ve de yazılarım ile ile aklınızda kalayım efendim. 

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner97

banner82

banner83