Besin alerjisi durmularında nelere dikkat edilmeli

 Bağışıklığımızın düştüğü şu günlerde bir de besin alerjisine dikkat !!
Besin alerjisi, savunma sisteminin zararsız bir besin maddesini, zararlı olarak algılayıp yanıt olarak o besine özgü antikor üretmeye başlaması olarak açıklanır. Kişi aynı besini daha sonraları yediğinde, vücudun çeşitli yerlerinde bol miktarda kimyasal madde salgılanır. Ve salgılanan kimyasal madde solunum sistemi , sindirim sistemi, cilt ve kalp-dolaşım sistemlerini etkileyerek alerjik tepkimeye neden olur. Bu tepkiler besinin yenmesinden bir iki dakika ile iki saat arasında ortaya çıkabilir.Bulantı, kusma, karın ağrısı , karında şişkinlik, döküntü, dil ve damakta şişme, boğazda kaşıntı ve yanma gözlenebilir.
Besin alerjisi ülkemizde %2 civarında görülmektedir. Yetişkinlere göre bebekler ve çocuklar daha duyarlı olduğu için doğumdan itibaren bilinçli bir beslenme örüntüsü oluşturulmalıdır.
Besin alerjilerinde tedavinin en önemli basamağı diyettir. Kişi alerjik olduğu besin ve ürünlerini kesinlikle tüketmemelidir. Çok az miktarda alımları bile şiddetli reaksiyonlara neden olabileceği için dilini bile o besine dokundurmamalıdır. Bu nedenle dışarıda bir şey yemek bu grup için çok zordur. Yenecek besinin içinde neler var mutlaka sorulmalı, ambalajlı gıdalar içinde etiket bilgisi okumayı zorunluluk haline getirmelidirler.
Ülkemizde besin alerjisine neden olan başlıca gıdalar; inek sütü, yumurta, buğday ve buğday ürünleri, balık ve bazı kabuklu deniz ürünleri, yer fıstığı, ceviz, badem, çilek, havuç ve bazı baharatlardır.
İnek sütü en çok alerjiye neden olan besindir. Bu nedenle bebeklerde ilk 2 sene inek sütü önerilmez. Bazı kişilerde de intolerans olarak kendini gösterir. Sütü içtiğinde midede şişkinlik, yanma ve gaz oluşabilir. Bu kişiler yoğurdu daha iyi tolere edebilirler. Süt yerine beslenmede peynir veya yoğurda ağırlık vermeleri daha doğru olacaktır. Benim önerim intolerans sorunu olanların marketlerde laktozsuz sütler satılıyor bir de onların denemeleri yönünde. Eğer daha önceki şikayetleri yaşamazsanız bu sütlere devam edebilirsiniz.
Diğer bir alerjen yumurta.  Alerjen özelliği sarısından çok genelde beyazında görülür. Bu nedenle yeni doğan döneminde ilk 6 aydan önce yumurta verilmez ve ek besin almaya başladığında da sarısı verilmeye başlanır. Bu alerji genelde bebeklik çağında ortaya çıkmakta ve yaşla birlikte kaybolmaktadır. Alerjik reaksiyon gözlendiğinde yumurta tüketimine bir süre ara verilmesi daha doğru olacaktır.
Balık ve deniz ürünlerine duyarlılığı bulunan kişilerde pişmiş ya da çiğ balığın kokusunu duyma hatta bazı aşırı duyarlı kişilerde balığa sadece dokunma ile reaksiyonlar oluşabilir. Bu grupta yer alan alerjen deniz ürünleri ; uskumru, ton balığı, köpek balığı, vatoz, ıstakoz, istiridye, kalamar, ahtapot, morin balığı, salyangoz, yengeç, deniz tarağı, midye, karides, kerevit ve sardalyadır. Bu gruptaki alerjen etki genelde hayat boyu devam etmekte, bu nedenler bireyler dikkat etmek zorundadırlar.
Yağlı tohumlardan oluşan ( yer fıstığı, ceviz vb.) alerjiler genelde yaşam boyu devam etmekte, bu nedenle en çok dikkat etmesi gereken grup aslında bu gruptur. Solumayla bile reaksiyon gözlenebilir.
Yukarıda saydıklarım ülkemizde alerjisi en çok bulunan gruplar. Bunlar dışında kişinin bazı sebze-meyvelere, kurubaklagillere, etlere ve buğday ile ürünlerine alerjisi olabilir. Benim önerim alerji durumunda önce kesin tanı için gerekli tetkikleri yaptırmanız, daha sonra da bir beslenme uzmanıyla görüşüp bu tip durumlarda neye dikkat edilmeli, alerji duyduğunuz madde hangi gıdalarda bulunur, dışarıda yemek yerken ne gibi besinler tüketilmeli gibi soruların cevabını almanız. Dışarıda yemek yerken de bazı tehlikeler bekliyor olabilir sizleri, yemeğin pişirildiği saclara , tavalara özellikle dikkat edilmelidir.
Sağlıklı ve duyarlı bir hafta dilerim
İrtibat için;
Life-S Beslenme ve Diyet Danışmanlığı Merkezi/ 0242-513 7262

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner97

banner82

banner83