Azı karar çoğu zarar; tuz

Tuz her masa da, sofra da eksik olmaz, en baş köşede yerini alır. Öyle ki çevremizde daha yemeğin tadına bakmadan elini tuza uzatanlar ya da sürekli konserve hazır gıdalar tüketenler var. Biliyoruz. İşte bu yazı herkesi yakından ilgilendiriyor, fakat günlük beslenmesinde tuzu fazla kullanan grubu daha çok ilgilendiriyor.
Dünya Sağlık Örgütü; yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere şişmanlık, şeker hastalığı ve bazı kanser türlerinden korunmak ve kemik sağlığını korumak amacıyla tüketilmesi gereken tuz miktarını günde 5 gram(bir çay kaşığı) olarak önermektedir. Fakat bizim ülkemizde ne yazık ki kişi başına tuz tüketimi önerilenin yaklaşık üç katıdır. Ki bu da bizler için çok ciddi bir rakam.
Zaten yemeklere tuz eklenmeden bile yediğimiz yiyeceklerde ihtiyacımız kadar var olan tuzu tabi ki tat versin diye belli bir miktar hepimiz kullanıyoruz. Benim tavsiyem azaltmak yönünde olacağı için; yemekleri yaparken hiç tuz kullanmamak ve porsiyonladıktan sonra herkesin kendine göre atması. Böylece siz fark etmezsiniz ama yavaş yavaş tüketim kendiliğinden azalmış olur.
1700 lü yıllarda sadece besinlerde tat vermesi amaçlı kullanılan tuz; günümüzde daha çok gıda sanayinde koruyucu olarak kullanılmakta. Diyetle alınan tuzun önemli bir kısmı beklenilenin aksine masada yemeklere eklenen tuzdan değil, işlenmiş gıdalardan kaynaklanmaktadır ve bu da sodyum yani tuz alımının yaklaşık %75’ini oluşturuyor. Bu nedenle toplum olarak bu konuda yapabileceğimiz en önemli şeylerden birisi etiket okumak. Bir besin etiketinde sodyum, Na, tuz, kabartma tozu, sodalı içecek, maden suyu şeklinde yazılmış bir ifade varsa o besinde sodyum olduğu anlaşılmalıdır.
%60 sodyum, %40 klor içeriği olan tuzun etkisi vücutta azı karar, çoğu zarar dedirtecek cinsten. Fazla tuz tüketimi yüksek kan basıncına yani hipertansiyona neden olur ve ülkemizde her dört ölümden biri yüksek tansiyonla ilişkilidir. Hipertansiyon, kan damarlarında basıncın artması durumudur. Artan basınçla birlikte en çok etkilenen organlar ; kalp, beyin, böbrekler, büyük atardamarlar ve gözlerdir. Hipertansiyon bu organları etkileyerek kalıcı sakatlıklara ve ölümlere yol açabilir.
Kadın olsun erkek olsun bir diğer yol açtığı problemse; orta yaştan sonra zaten eski gücünü kaybeden kemiklerin kırılma ve kemik erimesi (osteoporoz) riskini artırır. Belki biliyorsunuzdur; ülkemizde kalça kırıklarından ölen yaşlı insanlarımızın sayısı hiç te azımsanacak düzeyde değil.
Hepimizin kaçınılmaz sonu olan yaşlılık dönemine aslında bir nevi yatırım yapıyorsunuz tuzu kısıtlayarak aslında. Kemiklerin güçlü ve sağlam olması için ömrün ilk 30 senesi çok önemli bu arada onu da söylemekte fayda var.
Ve diyet yapan kişilerin tuz tüketimine dikkat etmesi gereklidir. Çünkü fazla tuz, vücutta su tutulmasına yol açar ve bu durum kişide şişkinlik hissine neden olabilir. Ayrıca tuzun iştah açıcı bir özelliği olduğundan, özellikle diyet döneminde yüksek miktarda tüketilmemesi doğru olacaktır. Yoksa oluşan ödemden dolayı tartıdaki rakamlar kişide motivasyon düşüklüğüne ve
kendini iyi hissetmemeye neden oluyor. 1 çay kaşığı (5 gr) tuzun vücutta 3 litre su tuttuğunu bilseydiniz de aynı şekilde tüketmeye devam eder miydiniz?
Özellikle hamilelerin kısıtlı kullanmalarında fayda var. Fazla tuz tüketiminin bazı hamilelerde vücutta su toplanması yani ödemle birlikte yüksek tansiyona neden olduğu bulunmuş. Hafif vakalarda bebek ya etkilenmez veya hafif düzeyde gelişme duraklaması gösterir. Fakat gelişmedeki duraklama 8 aydan sonra daha belirgin hale gelir. Hafif vakalarda genelde vaktinde doğum gerçekleşir. Ağır vakalarda ise 6 aydan sonra gelişme yavaşlar ve bebeğin sağlığı bozulduğundan erken doğum olur.
Yapamıyorum tuzsuz yemeğin tadını alamıyorum diyenler ; benim önerim yavaş yavaş kısıtlamanız yönünde. Bir süre sonra damak tadınız kendiliğinden değişecektir. Göreceksiniz.
Sağlığınız için alışkanlık haline getirmeniz gereken su tüketimi ve egzersiz yoldaşınız olsun.
Haftaya son zamanlarda popüler olan kaya tuzu, himalaya tuzu gibi tuz çeşitlerini ve ne gibi yararları var onları inceleyeceğiz, görüşmek üzere.
Diyetisyen Selma ŞAHİN
Life-S Beslenme ve Diyet Danışmanlığı Merkezi /0242 513 72 62

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

banner97

banner82

banner83