Alanya'da Hocalı Katliamı unutulmadı

Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Öğrenci Konseyi ile ALKÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Türk Dünyası Araştırma Kulübu tarafından Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında gerçekleşen katliamda hayatını kaybedenler için bir anma programı düzenlendi.

Alanya'da Hocalı Katliamı unutulmadı
ALKÜ İşletme Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen anma programına ALKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Leyla Harputlu, program konuşmacıları Azerbaycan Ankara Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Doç. Dr. Necibe Nesibova ve Süleyman Demirel Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timuçin Kodaman, Alanya Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Abil Gündoğdu ve Yönetimi ile akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan program, ALKÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Türk Dünyası Araştırma Kulübu Başkanı Sami Burak Cengiz’in günün anlam ve önemine binaen yaptığı açılış konuşması ve ‘Hocalı’ya Adalet’ konulu sinevizyon gösterimi ile devam etti.

“HOCALI ERMENİ MİLLİYETÇİLERİNİN EN KANLI SAYFASIDIR”

Ardından salonda bulunan katılımcılara hitaben “ Hepinizi temsil ettiğim Bakanlık ve Büyükelçilik adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.” diyerek sözlerine başlayan Azerbaycan Ankara Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Doç. Dr. Necibe Nesibova, 26 Şubat 1992 yılında Azerbaycan’ın kadim Türk toprağı olan Karabağ’ın Hocalı kentinde Ermeniler tarafından yapılan katliam hakkında bilgiler verdi. “Hocalı faciası, Ermeni milliyetçilerinin yüzyıllar boyunca Türk ve Azerbaycan halklarına karşı yaptığı soykırım ve etnik temizleme siyasetinin en kanlı sayfasıdır.” diyerek sözlerine devam eden Nesibova, katliam ile 613 Azerbaycan vatandaşının hayatını kaybettiğini, 487’sinin sakat kaldığını, bin 275 kişinin esir düştüğünü ve 150 kişinin ise akıbetinin belli olmadığını dile getirdi. Nesibova, devamında “O dönemde Hocalı’da sadece 3 bin Azerbaycan Türkü’nün yaşadığı hesaba katılırsa neredeyse tamamına yakını ya hayatını kaybetti ya sakat kaldı ya esir düştü ya da bilinmeyen bir sebeple kayboldu” dedi.

“KAMUOYUNDA HUKUKİ DEĞER VERİLMELİDİR”

O dönemde dış basında yapılan haberler ve atılan manşetler ile büyük yankılar oluştuğunu ifade eden Doç. Dr. Necibe Nesibova, “O zamanlar Hocalı Katliamı dış basında yansımaları yeterince dikkat çekiciydi, bir çok gazete ve dergilerde konuya ilişkin yapılan haberler vahşi katliamı dünyanın gördüğünü kanıtlıyordu; ancak acı olan, bunu bile bile dünyanın hiçbir somut adıma yanaşmamış olması, Hocalı soykırımına halen uluslararası kamuoyunda hukuki değer verilmemesidir.” diye konuştu.

“İNTİKAMIMIZI SİZİN EĞİTİMİNİZLE ALACAĞIZ”

“Ben buradan Eğitim Müşaviri olarak burada olan ve olmayan sevgili gençlerimize sesleniyorum.” Diyerek sözlerine devam eden Nesibova onlara bir takım nasihatlerde bulunarak; “Biz vahşilerden vahşicesine intikam alma düşüncesinde değiliz. İntikamımızı sizin eğitiminizde başarılı olmanızla, seviyeli kadrolar alarak yetişip vatanımıza ve halkımıza hizmet etmenizle almalıyız, aynı zamanda sizlerde Hocalı Soykırımını unutmamalısınız!” dedi.

“YAPTIRIM GÜCÜNÜZ İLE DOĞRU ORANTILI”

Ardından programda ikinci konuşmacı olarak söz alan Süleyman Demirel Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Timuçin Kodaman da Hocalı Katliamı neden oldu? Ermeniler ile Azerbaycan Türkleri arasındaki sorun nedir ve ne zaman başlamıştır? Hocalı Katliamını katliamdan öte hukuki süreçte soykırıma dönüştürmek nasıl olmalıdır? Gibi konularda salonda bulunan katılımcılara bilgiler verdi. Kodaman konuşmasına, “Bakın yukarıda ‘Katliam’ yazıyor. Bunu ‘Soykırım’a çevirebilir miyiz? Çünkü soykırım hukuki bir süreçtir, katliam ise herhangi birisinin canı sıkılınca adam öldürmesine benzer bir şeydir. Ama soykırım başka bir şeydir. Uluslararası hukuk tabiridir ve bunu Birleşmiş Milletler üzerinden yapabiliriz. Bu süreçleri yapabilir miyiz? Sizlere bunlardan bahsedeceğim.” diyerek başladı. Bu sorunun uluslararası kamuoyunun sorunu olduğunu sözlerine ekleyen Kodaman, “Yaptırım gücünüz nedir? Önce bunu konuşmalıyız. Yoksa burada her gün konuşalım. Evet konuşalım, konuşmalıyız da konuşarak unutmamalıyız, unutturmamalıyız. Ama yaptırım gücünüz ne kadar fazla ise uluslararası hukukta o kadar sözünüz geçecektir. Yoksa konuşmaktan öte gidemeyiz.” dedi.

“KENDİ TARİHİNİZİ ÖĞRENİN!...”

Kodaman salonda bulunan dinleyenlere kendi tarihimizi doğru kaynaklardan doğru şekilde bilmenin ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak “Dünyanın neresine giderseniz gidin bir Ermeni vatandaşı ile karşılaştığınızda sizlere inanın bir 15 dakika soykırım yaptığınızdan bahseder, ama bizler kendi tarihimizde bize yapılan soykırımları ne kadar biliyoruz kendimizi bir sorgulamamız gerekmiyor mu?” diye konuştu.

Sunumunun ardından Prof. Dr. Timuçin Kodaman, öğrencilerden gelen soruları da cevapladı. Anma programı plaket takdiminin ardından sona erdi.

Güncelleme Tarihi: 02 Mart 2018, 15:16

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER

banner97

banner82

banner83