İşte o duygusal mesaj: 

"Canım kardeşim, şehit Coşkun, senin için bir söz vermiştim. Nusaybin'i senin ve bütün şehitlerimiz için hainlere mezar edecektik. Çok şükür, sözümüzü Allah'ın izniyle yerine getirdik. Bugün an itibarı ile 82. gün sonunda Atmaca 7 Müşterek Özel Birlik Operasyonu sona erdi. Cizre, Sur ve Nusaybin'deki operasyonlar boyunca bizlerden dualarını, desteklerini esirgemeyen duyarlı yüce Türk milletinden, dostlarımdan, arkadaşlarımdan Rabbim binlerce kere razı olsun. Allah'tan dilerim ki böyle bir şeyi ülkemize tekrar yaşatmasın. Sefer bizim, zafer Allah'ındır. 

Kardeşim, kadim dostum Coşkun. Mesleğe birlikte Antalya'da Çevik Kuvvet Özel Tim'de başlamıştık. Beraber Özel Hareket'a girip aylarca birlikte ter döküp altlı üstlü aynı ranzada uyuyup uyanmıştık. Aynı gün kamuflajlarımızı giyip 'Bismillah' deyip Bingöl'de aynı timde göreve başlamıştık. 

Etle tırnak gibiydik. Birlikte üzülüp birlikte ağlamıştık. Aynı panço altında yağan karda birbirimize sarılıp ısınmaya çalışmıştık. Ne görevler bitirdik, ne zamanlar geçirdik. Ezgim ve Göktürk birlikte büyümüştü. Aynı tabaktan yiyip içmiştik. Şehit olduğun zaman ben de seninle yıkılmıştım. Gözyaşları içinde o gül kokulu naaşını yıkarken yaşadıklarımız bir film şeridi gibi gözümün önünden akıp geçti. 

O dağ gibi bedenini kefenlerken ben de bir parçamı seninle sarıp sarmaladım. Seni kabrine indirmek Mustafa abinle bana nasip oldu. O kabrine yüreğimin bir parçasını ve seninle yarım kalan hayallerimizide bıraktım. Antalya'da başlayan 16 yıllık dünyevi kardeşiliğimiz Nusaybin'de belki son buldu ama ebediyen ahirette de yaşayacak.  

Emanetlerin emanetimdir. Eşin ve çocukların önce Allah'a sonra bizlere emanettir. Sen rahat uyu kardeşim. Şehit olmadan hemen önce senin de dediğin gibi, seni Allah rızası için menfatsiz çok seviyorum kardeşim, kadim dostum benim. Makamın cennet, ruhun şad olsun İnşallah. Artık zaman benim için intikam zamanıdır."