Dün, Mardin’in Dargeçit ilçesinde teröristler tarafından çıkarıldığı düşünülen yangına giden itfaiye ekiplerinin güvenliğini sağlamak üzere olay yerine hareket eden polis ekiplerine yönelik düzenlenen hain saldırıda 1'i emniyet amiri, 4 polis memuru şehit düştü. Teröristler tarafından yola döşenen mayının uzaktan kumanda ile patlatılması sonucu parçalanan araçta şehit düşen Emniyet Amiri İbrahim Halil Aksoy’un Şanlıurfalı, evli ve iki çocuk babası, şehit polis memurlarından Akif Hatunoğlu'nun Osmaniyeli, evli ve 1 çocuk babası, Mehmet Hüseyin Balta'nın Diyarbakırlı, evli ve iki çocuk babası, Ahmet Akalın'ın ise Konyalı ve bir yıllık polis olup yeni nişanlandığı belirtildi.

Alanya’da 13 yıl görev yapan Dargeçit İlçe Emniyet Amiri İbrahim Halil Aksoy’un aslen Şanlıurfalı olduğu, annesi ve birçok akrabasının Alanya'da yaşadığı öğrenildi. Şehidin annesinin Saray Mahallesi'ndeki evine acı haberle ateş düştü. Şehit Emniyet Amiri İbrahim Halil Aksoy, yaklaşık 13 yıl Alanya Emniyet Müdürlüğü'nde başkomiser olarak görev yaptı. 3 yıl önce ise Antalya Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü'ne getirilen İbrahim Halil Aksoy, geçen yıl da Dargeçit'e atanmıştı. 

Emeklilik yıllarını Alanya’da geçirmeyi planlayan Aksoy’un Kızlarpınarı Mahallesi'nde kendisine ait olduğu belirtilen evinde cenaze hazırlıkları sürerken, şehidin annesi Emine Aksoy'u rahatsızlığı nedeniyle bir süre önce Dargeçit'e götürdüğü kaydedildi. Şehidin Ezgi Apartmanı, 2'nci kattaki evine Türk bayrağı asılırken, evin bulunduğu cadde trafiğe kapatılarak, Alanya Belediyesi tarafından taziye çadırı kuruldu. 

Şehidin komşusu Erdoğan Sandal, "8- 10 yıldır komşumuzdu. Geçici görev için Mardin'e gitti. 5 ve 12 yaşında iki oğlu vardı. Bir evin bir oğluydu, aslen Şanlıurfalılardı. Ama terör Urfalı veya Alanyalı tanımıyor. Bu durumları hak etmeyen birisiydi. Komşumuzdan çok memnunduk. Vatan, millet sağolsun. Aile burada yok. Biz onlar için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Başımız sağolsun" dedi. 

Mardin’de şehit düşen emniyet amiri İbrahim Halil Aksoy, polis memurları Akif Hatunoğlu, Mehmet Hüseyin Balta ve Ahmet Akalın'ın için cenaze töreni düzenlendi. Mardin Emniyet Müdürlüğü bahçesindeki törene, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Mardin milletvekili Orhan Miroğlu, Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz, Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi, 7. Kolordu Komutanı İbrahim Yılmaz, İl Valisi Ömer Faruk Koçak, Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, İl Emniyet Müdürü Lütfullah Uğur Pekcan, askeri erkan, şehidin yakınları, silah arkadaşları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Tören, şehitlerin özgeçmişinin okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşan İl Emniyet Müdürü Lütfullah Uğur, Dargeçit ilçesindeki yangın ihbarına giden emniyet amiri İbrahim Halil Aksoy ve ekibinin olay yerine yakın mesafede yere döşenen patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu şehit olduklarını anımsatarak şunları söyledi:  “Bir okul yakmıştı hainler ülkenin geleceğiydi yanan okul. Duramadı İbrahim Halil Aksoy amir, ekibi topladı ve olay yerine geçti. Hain pusu onları yakaladı. 4 memleket sevdalısı yürüdüler rablerine hainler şunları iyi bilir sırada çok memleket sevdalısı vardır. Şehadet şerbetini su gibi içecek nice memleket sevdalıları sırada beklemektedir. Tarih sizin gibi hainleri değil kahramanlıkları yazdı ve yazacaktır. Bizim kanlarımızla gelecek nesillere kalacaktır. Terörden medet uman zihniyetin milletimizin sağduyusu ve devletimizin kararlılığı ile hüsrana olunca kaçınılmazdır.” Konuşma sırasında şehit yakınlarının ayakta durmakta güçlü çektiği görüldü. Fenalık geçiren şehit yakınlarına 112 ekipleri müdahale etti. Bazı şehit yakınlarını ise tabutlara sarılarak ağıtlar yakması yürekleri dağladı. Daha sonra şehitler için dualar okunurken cenazeler, omuzlara alınarak protokol ve yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüşle Valilik önüne kadar götürüldü. Bayrakların açıldığı ve “Kahrolsun PKK”, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” şeklinde sloganların atıldığı yürüyüşün ardından, ambulanslara konulan cenazelerden 3’ü havaalanına, biri ise Diyarbakır’a uğurlandı. Emniyet Amiri İbrahim Halil Aksoy’un cenazesi ise Gazipaşa-Alanya Havalimanı’na getirildi. Aksoy’un cenazesi bugün saat 10.00'da Emine Özmüftüoğlu Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından Alanya Garnizon Şehitliği'nde toprağa verilecek.  

Şehidimiz, 2006'da Alanya İstihbarat Birimi'nde 'Başkomiser' olarak görev yapıyordu ve 2006 yazında PKK'nın eylem için Alanya’ya gönderdiği canlı bombayı tespit eden isimdi. Turistlerin yoğun olduğu bir diskoyu gözüne kestiren terörist, bir gece diskoya keşfe gitmiş, ikinci gece keşfini sürdürürken, şehidimiz ve dönemin Alanya Emniyet Müdürü Turgay Çalışkan tarafından kıskıvrak yakalanmıştı.  Şu anda Sivas Emniyet Müdürü olarak görev yapan Çalışkan ve şehidimiz Aksoy, üzerinde bomba olma ihtimaline rağmen teröristin üzerine atlayarak etkisiz hale getirmişlerdi. Ve, Aksoy'un aldığı istihbaratın doğruluğu, teröristin kaldığı otel odasında yapılan aramada doğrulanmıştı. Otel odasından çok sayıda bomba ve mühimmat çıkmıştı. Ardından 2012 yılında Alanya'da bir PKK cephaneliği olduğunu belirlemişti.  Emniyet teşkilatında çok başarılı bir istihbaratçı olarak tanınan şehidimiz, Alanya'da PKK cephaneliği oluşturan teröristin ismini de belirlemiş, terörist İzmir'de yakalanmıştı. Helikopterle Alanya'ya getirilen teröristin yer göstermesi sonucu, Alanya Kalesi'nde toprağa gömülü halde 11 kilo plastik patlayıcı, 4 Kalaşnikof, 20 şarjör, 600 mermi, 20 el bombası ve fünye ile uzaktan kumanda düzenekleri çıkmıştı. Alanya Emniyet Müdürü olduğu yıllarda şehidimizle birlikte çalışan Sivas Emniyet Müdürü Turgay Çalışkan "Çok başarılı bir polisti. Alanya'da çok emeği var. Ona yakışan bir uğurlama yapılmalı. Taşkınlıklara gerek yok. Emekliliğinde Alanya'da yaşamak istiyordu. Acımız büyük. Allah rahmet eylesin. Ailesine ve Türk halkına başsağlığı dilerim" dedi.  

Aksoy'un, Alanya’da oturan eniştesi Hüseyin Yıldırım, "9 ay sonra kavuşacaktık ama kavuşamadık" dedi. Şehit kayınbiraderiyle 2 gün önce telefonla görüştüklerini belirten enişte Yıldırım, "Çok temiz kalpli bir insandı. Ömrü süresince bir tek insanın kalbini kırdığı görülmemiştir. İki gün önce görüştüğümüzde 'İnşallah 9 ay sonra Alanya'ya geleceğim' demişti. Erken gelmek için de hiç izin kullanmamıştı. Telefonla son görüşmemizde 'Buralar çok karışık enişte, çok karışık, ne olacağını bilemiyoruz' demişti. İki oğlu var. Yüreğimiz yandı. Kendisi çok yufka yürekli biriydi" diye konuştu.