Konyaaltı Sanayici ve İşadamları Derneği (KONYSİAD)’nin bu haftaki kahvaltılı toplantısının konuğu MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal oldu. Toplantıda konuşan Mehmet Günal, turizm çerçeve kanununun çıkması için 8 yıldır mücadele verdiğini ama maalesef bu sorunun çözülemediğini belirtti. Bu sorunun çözülememesi durumunda ticarette de işlerin yoluna giremeyeceğini söyleyen Günal, "Turizm, Türkiye’nin en yerli sektörüdür. Ürünler ve katma değer açısından en yerli sektörümüz turizmdir. Turizmde tam bir çıkmazdayız. Sorunun temelinde organizasyonsuzluk var. Oteller bu yıl kriz nedeniyle fiyat düşürmüş, tur operatörleri 2016’da fiyatlar aynı kalsın diye otellerin üzerine çökmüş’’ dedi.

Türkiye’de köklü bir turizm politikası olmadığını ileri süren Günal, "Antalya’nın bazı turizm bölgelerinde oteller gecekondu gibi yan yana dizilmiş. Arka arkaya yapışmış. Bunu nasıl yapıyorlar anlamıyorum. Plansız bir turizm yapılaşması var. Hem fiyat konusunda hem de yatırım konusunda plansızlık var’’ diye konuştu.

Son yıllarda görev yapan Kültür ve Turizm Bakanları hakkında da eleştirilerde bulunan Günal, eski bakanlardan Ertuğrul Günay'ın sosyal demokrat kökenli olduğu için, sonra gelen bakan Ömer Çelik'in ise gölge dışişleri bakanı olarak anıldığı için faydalı olamadıklarını ileri sürdü ve Çelik'in görevi boyunca Antalya’ya sadece iki kere gelebildiğini söyledi. Turizm bakanı konusunda sektörün şanssız olduğunu iddia eden Günal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Keşke Turizm Bakanı Menderes Türel veya Mevlüt Çavuşoğlu olsaydı. Onlar bölgenin insanı. Turizm konusunda onların başlarına üşüşür gerekeni yaptırırdık. Onlarda hükümetin içinde oldukları için daha etkin olurlardı. Turizm sektörü daha şanslı olabilirdi." Ülkenin sıkıntılı günlerden geçtiğini ifade eden Günal, bu bunalımlı günlerde sadece ekonominin değil güvenlik ve huzurun da ön plana çıktığını kaydetti. Günal, KONYSİAD üyelerine MHP’nin seçim vaatlerini ve seçimlerden sonra yapacaklarını anlattı.

KONYSİAD Başkanı Bora Terzioğlu da açılışta yaptığı konuşmada, ülkede ve yakın bölgede yaşanan son gelişmeler çerçevesinde zorlu ve kritik günlerin, birlik ve beraberlik içinde sorumlu, sağduyulu, sabırlı, metanetli ve dayanışma içinde hareket edilmesi gerektiğini ifade etti.

Huzur ve barış ortamını ciddi bir şekilde tehdit eden ve son zamanlarda artan terör saldırılarının endişeleri arttırdığını, bu saldırıların sonucunda şehit düşen asker, polis ve köy korucuları ile kaybettiğimiz vatandaşlarımız için derin üzüntü duyduklarını belirten Terzioğlu, şöyle konuştu:

"Bölgesinde kilit bir konumda ve stratejik önemde olan ülkemizin karşısına çıkan sorunlar gittikçe daha çetrefilli bir nitelik kazanıyor. Komşularımız Irak ve Suriye’deki mevcut tablonun ülkemize yansımaları, DEAŞ terör örgütünün faaliyetleri, güvenli bir yaşam alanı ümidiyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyeli sığınmacıların durumu ve insan kaçakçılığıyla mücadele gündemimizde üst sıralarda yer alıyor.

Siyasetçilerimizden beklentimiz, iç ve dış politikada yaşanan olayların ve gelişmelerin etraflıca ve dikkatlice düşünülerek takip ve analiz edilmesi, krizleri aşmaya yönelik adımlarla birlikte önleyici tedbirlerin biran evvel alınmasıdır. Bu doğrultuda temennimiz diyalog ve uzlaşı anlayışıyla barış, dostluk, hoşgörü ve işbirliği mesajlarının ön plana çıkarılarak siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda kalkınmayı sağlayacak elverişli ortamların sağlanmasıdır."

Terzioğlu, ötekileştirmek ve toplumsal kutuplaşmadan kaçınarak, ülkemizdeki din, dil, kültür, mezhep, etnik köken çeşitliliğinin çok önemli bir zenginlik ve potansiyel kaynağı olduğunun farkındalığı ve bilinciyle hareket etmenin, ulusal ve uluslararası platformlarda karşılaştığımız sorunlara geçici değil kalıcı çözümler bulunmasında çok önemli bir rol oynayacağına dikkat çekti.

Terzioğlu, siyasi istikrarın sürdürülebilir olması, ekonominin gelişmesi ve sosyal huzurun sağlanmasının ancak hoşgörülü bir ortamda güçlü çoğulcu bir demokrasi ve hukuk sistemiyle teminat altına alınabileceğine vurgu yaptı. 

Terzioğlu, bu bağlamda genel seçimlerin ardından kurulacak hükümetin demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları, temel hak ve hürriyetler, ekonomik kalkınma konularında mevcut şartları iyileştirecek ve geliştirecek reformları süratle hayata geçirmesini arzuladıklarını söyledi. Gelecek dönemde, Antalya’nın refah seviyesinin yükseltilmesi için turizm, tarım, sanayi ve hizmet sektörlerinde uygulanabilir projeler geliştirilmesi ve bu projelerin hayata geçirilmesinin önem taşıdığını anlatan Terzioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak planlama yapılırken Antalya’mızın tarihi ve doğal dokusuyla yerel ve evrensel değerlerinin korunup gözetilmesine hassasiyet gösterilmelidir. KONYSİAD olarak, Konyaaltı ve Antalya ile ilgili üretilen projelerin kamuoyuna anlatılması ve tartışılması için demokratik ortam oluşturarak bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz"