Kalp krizlerinin genellikle sıcak havayla ilişki içerisinde olduğunun halk tarafından benimsendiğini ancak bunun doğru olmadığının altını çizen Uzm. Dr. Ateş, "Hepimizin bildiği gibi koroner kalp hastalıkları, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en önemli ölüm sebeplerinden biri. Koroner kalp hastalığına yol açan birçok faktör var. Özellikle sonbahar-kış mevsimlerinde koroner kalp hastalıklarında belirli bir artış görüyoruz. Kalp hastalıkları sanki yaz aylarında daha çok görülecekmiş gibi düşünülüyor ama kış aylarında daha fazla görülmektedir" ifadelerini kullandı.

Kalp krizlerinin sonbahar-kış mevsiminde artış göstermesinin ilk sebebinin, kışın soğuk havanın etkisiyle pıhtılaşmaya yatkınlık artması olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Ateş, "Kalp krizi, damar duvarında ani yırtılma ve oradaki ani pıhtılaşmayla oluşmaktadır. Buna eğilim, kışın daha çok artmaktadır. İkincisi ise, yakın zamanda geçirilmiş enfeksiyonların etkisidir. Kışın bu tip enfeksiyonlar artmaktadır. Son olarak kışın insanların depresyona ve strese yatkınlığı daha fazla oluyor. Bütün bunları topladığımız zaman kış aylarında risk faktörleri daha çok artmaktadır" dedi.

Kalp hastalarının kış mevsiminde dikkat etmesi gereken noktalar hakkında da konuşan Uzm. Dr. Ateş, özellikle kalp hastalarının göğüs ve boyunlarını sarmadan soğuk havada dışarı çıkmaması gerektiğini söyledi. Uzm. Dr. Ateş şöyle devam etti: "Kalp hastalarının mümkün olduğunca soğuk havalarda rüzgara karşı spor yapmamalarını öneririm. Çok kalın giyecekler giymek yerine daha ince yünden üretilmiş giysilerden iki kat giyebilirler. Beslenme konusunu da atlamamak gerekir, mutlaka düzenli aralıklarla, azar azar yenmeli. Su tüketimi kışın azalır ama mutlaka 2 litre su içilmelidir."

Kalp hastalığı olan kişilerin göğüslerinde bilmedikleri bir ağrı olursa mutlaka hekime başvurması gerektiğini ve ağrı hakkında yorum yapmamaları gerektiğine vurgu yapan Uzm. Dr. Ateş, "Göğüslerinde bilmedikleri ağrı oluşursa mutlaka EKG ve kan testiyle kalp kökenli olup olmadığı araştırılması için hekime başvurmalıdır. Bunu ihmal etmemek ve yorum yapmamak lazım. Hastalarımızda en büyük hatası; 'Kas ağrısıdır, spazm olmuştur, yemek yedim dokunmuştur, üşüttüm' gibi kendi kendilerine yorum yapmalarıdır" dedi.