‘’Türk turizmcisi hangi yönüyle öne çıkıyor? Misafirperverliği, güler yüzü ve cömertliği ile.’’ diyen Yayman, ‘’Öyleyse, biz Rus turistleri bir kez daha ülkemize davet edelim. Bu sefer de hem İstanbul’a hem Kapadokya’ya davet edelim. Biz Bakanlık olarak her türlü desteği vermeye hazırız.’’ ifadelerini kullandı. 

 

Karşılıklı sohbet havasında geçen toplantıda Yayman’ın ardından söz alan Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Erkan Yağcı, ‘’Bizim en güçlü ürünümüz Antalya ve bunu korumamız lazım. Eğer biz bu sene 5 milyon Rus turist ağırlayacaksak, mutlaka bunun 4 milyonunu Antalya ağırlamalı.’’ dedi. Konuşmasının devamında otelcilerin yaşadığı zorluklara değinen Yağcı, 2017 yılının hem oteller hem de acenteler açısından kazan-kazan dönemi olması gerektiğini belirtti. Yağcı, devamında şunları söyledi:

 

‘’Konaklama sektörü olarak biz fiyat anlamında zaten sınırdayız, şu anda yapabileceğimizin en iyisini yapıyoruz. Bu noktada mutlaka beraber çalışmamız lazım. Çünkü bunun bir dengeye oturması lazım ki, fiyat-kalite dengesini koruyalım, geriye gitmeyelim. Bunun yaşanmaması için Bakanlık olarak sizin de bize biraz yardımcı olmanız lazım. 

 

Ben bu yılın Rusya pazarı açısından çok başarılı bir yıl olacağına ve 4 milyon sayısına ulaşacağımıza inanıyorum. Bunu yapacaksak beraber yapacağız. Ama gelecek yılları düşünerek; kazan-kazan sürecini, fiyat dengesini ve zamanında bilgi akışını çok iyi gözetmemiz lazım.’’

Sonrasında söz alan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı ve AKTOB Eski Başkanı Yusuf Hacısüleyman ise, ‘’Ben 5 milyon hedefini çok gerçekçi bulmuyorum. Türkiye ile Rusya arasında 2015 yılında siyasi herhangi bir sorun yoktu. O yıl ağırladığımız turist sayısı 3.5 milyon civarındaydı. Bu sayıların üzerine çıkarak 5 milyon hedefine ulaşmak için yoğun çalışmalar yürütmemiz lazım. 

 

Elbette Rusya’dan ülkemize dönük talebin oldukça pozitif bir trend gösterdiğini hepimiz görüyoruz. Ülkemizi özleyen Rusya vatandaşları erken rezervasyon döneminde yoğun ilgi gösterdi. 

 

5 milyon hedefine ulaşmak için neler yapılmalı diyorsak, şu anda gündemimizin başında tanıtım olmalı. Tanıtımda da güvenlik konusundan ziyade ülkemizin güzelliklerini ve yerinden yayın yapmayı öne çıkarmalıyız. Türkiye’ye gelmiş olan Rus misafirlerimizin deneyimlerini, yaşanmış mutlulukları Rusya pazarına yansıtmamız gerekiyor. Yoksa sadece güzel resimlerle, bir hayali göstererek bu iş olmaz. Örneğin nisan ayının başında gelecek olan misafirlerimiz var. Onların mutluluklarını televizyonda ve sosyal medyada yansıtmamız hayalden öte bir şey olmuş olacak ve çok daha etkili olacak. Rusya’da yaşayan, burada faaliyet yürüten tur operatörü arkadaşlarımız elbette buradaki toplumu daha iyi tanıyor ve buraya nasıl müdahale edilmesi gerektiğini daha iyi bilirler. Biz İstanbul, Bodrum, Antalya olarak lojistik destek verebilir, sizlerin isteklerinizi karşılayabiliriz. Ancak  sizler, Rusya’da yaşıyorsunuz. Evet Mısır kapalı olabilir, ancak Rus misafir sayımızı 3.5 milyonlardan 5 milyonlara çıkarmak istiyorsak, yapılması gereken çok şey var.’’ 

 

Toplantının devamında gerçekleştirilen konuşmalar şu şekilde: 

 

 

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin:

 

‘’2017 yılında 2015 rakamlarını yakalarsak çok iyi olur diye düşünüyorum. Öte taraftan Rusların Antalya'ya dönüşü hızlı olacak. Çünkü gittikleri ülkelerde Türkiye'deki hizmeti bulamadılar. Tanıtımda sektöre daha fazla destek olunması gerekiyor.

 

Türkiye’nin Rusya’da 5 milyon hedefine 1-2 yıl içinde ulaşacağını, sonra da 10 milyona çıkacağına inanıyorum. Çünkü Türk turizminde bunun alt yapısı var. Türkiye turizmini en avantajlı kılan nokta ise insan kaynağı. Bu kaynak başka hiçbir ülkede yok.

 

Bundan sonra Rusya’daki tur operatörleri ile yapılan toplantıları eylül-ekim gibi yapmayı öneriyorum. Buradaki tur operatörlerini el üstünde tutmak gerekiyor. Biz destek verirsek buradan istediğimiz kadar turist alırız.’’

 

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Timur Bayındır:

 

‘’Önümüze koyduğumuz hedeflerin ulaşılabilir olması lazım. Bu şekilde yüksek hedef koyma yaklaşımı işi kökten çözmez. Türkiye bir şekilde bazı çatışmaların içinde ve bu nedenle Ruslar bu yıl da biraz çekimser kalabilir. Bu nedenle 5 milyon rakamını mantıklı bulmuyorum. Ben, 2015 rakamlarını yakalarsak başarılı bir yıl geçirmiş olacağımızı düşünüyorum. 

 

 

Bakanlığımızın ve otellerimizin operatörlere destek olması lazım. Şu anda oteller zararına satış yapıyor çünkü işçinin maaşını ödeyemiyor. Hareket olursa fiyatlar bir nebze yükselecek.

 

Tanıtımlar, hangi ülkede olursa olsun 1 Ocak'ta başlamalı, strateji belirlenmeli. Tüm olanaklar ortaya konulmalı. Bu da daha iyi bir planlamayı beraberinde getirecektir.’’

 

Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Ahmet Temurci:

 

‘’Rusya’daki tur operatörlerinin Türk olması bizim için büyük bir şans ve bu sayede reklam konusunda bir sorun yaşamıyoruz. Onlardan gelen talepleri her zaman karşılamaya çalışıyoruz.

 

Tanıtım yapmadığımıza inanmıyorum. Ciddi bir tanıtım bütçemiz var. Burada sürekli kendi imkanlarımızla çalışıyoruz. Bazen sektörden talep/teklif gelmiyor. Burada sosyal medyada çok  güçlüyüz. Mayıs ayında TÜROFED ile bir tanıtım ampanyası başlatacağız. Stantlarımız da değişecek, artık ada şeklinde stantlar yapacağız. Bu stantları biz yapıp sorumluluğunu turizmcilere vereceğiz. Artık destinasyon tanıtımına geçmemiz gerekiyor.’’

 

 

Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği Kültür ve Turizm Müşaviri Alper Özkan:

 

‘’Rusya'da turizm sektöründe başarılı olmamızın nedeni Türk tur operatörlerinin pazara hakim olması. Elbette, burada kamunun desteği de çok önemli. 

 

Mevcut durumda, siyasi kısıtlamalar kaldırıldı, ancak önemli bir problem devam ediyor. O da mülkiyet sorunu. Yani Türkler hala kağıt üzerinde bu şirketlerin sahibi değiller. Rusya, hala iç destinasyonların geliştirilmesi ve dövizin yurt içinde kalması politikasını sürdürüyor. Ayrıca kamu çalışanlarına dönük seyahat yasağı devam ediyor. 

 

Acenteler Türkiye olmadan yaşayamıyorlar. Rusya turizm sektörü de Türkiye’den ciddi para kazanıyor. Dolayısıyla Türkiye kapalı iken herkes çok para kaybetti.

 

Tanıtım konusunda elimizden geleni yapıyoruz ama söz konusu reklam olduğunda ‘yeterli’ diye bir kavram asla yoktur. 

 

Tanıtımlarımızı yaparken, geleneksel reklam yöntemlerini de kullanıyoruz. Büyük gazetelerle ekler yapıyoruz. Yani, elimizden geldiği kadar reklamın tüm mecralarını kullanmaya çalışıyoruz.

Pazara dair çok ciddi araştırmalar yaptık. Eğer yeni bir kısıtlama olmazsa, Rusya'da Türkiye'nin rakibi yok. Biz hala Rusya'da birinci destinasyonuz. Çok büyük potansiyel var ve daha da büyütebiliriz.’’

 

Denizbank CEO’su Hakan Ateş:

 

‘’Denizbank olarak TL-Ruble değişimi yapmaya başladık. Visa ve MasterCard işe anlaşarak tünelden direkt TL'ye çeviri yapıyoruz ve bu da insanların kaybını önlüyor.

 

İmkanlarımızı daha fazla geliştirmek ve çabuk kredi işini turizme getirmek istiyoruz. Burada taksit olanağı yok ama biz bunu hayata geçireceğiz. Uçak ve otel maliyetini sabitleyip taksitlendirme üzerinde çalışıyoruz.

 

Bu sene Rus turistin Antalya'yı kurtaracağını umuyor ve 2014 rakamınlarına ulaşmayı hedefliyoruz.’’

 

Türkiye’nin Rusya Büyükelçisi Hüseyin Diriöz:

 

‘’Biz de büyükelçilik olarak turizm sektörüne her türlü desteği vermeye hazırız. Turizmde hedeflerimiz var bu hedeflere ulaşmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız.

 

Rusya'da ekonomi daha stabilize bir hale gelmeye başladı ve bu yıl hafif bir büyüme bekleniyor. Ruble ile ödeme imkanları gelişirse bu büyümeye daha fazla etki edecektir.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüştü. Birden bire değil ama belirli bir periyotta vizelerin kaldırılması bekleniyor. Putin de tatilini Antalya'da geçirdiğini söyleyerek Ruslara bir motivasyon verdi.’’

 

 

Turizmcilerin görüşlerinin ardından toplantıyı sonlandıran Bakan Yardımcısı Yayman, şunları söyledi:

 

‘’Bu toplantının benzerini geçtiğimiz günlerde İran'da yaptık ve çalışmalarımız neticesinde charter uçuş izinlerini aldık. Rusya'da da hedefimiz 5 milyon. Yetmez ama evet diyoruz. Bunu siz turizmciler başaracaksınız. Devletin burada sadece hakem rolü var. Sık sık sektörle bir araya gelmek istiyoruz. Ukrayna fuarından sonra da böyle bir masa etrafında oturup yeni bir yol haritası oluşturacağız. Son olarak ‘Yes ve can’ demek istiyorum.’’