2017-11-10 16:21:25

Burak ve Yunus'un anısına

Burak Öztunç

burakztnc@gmail.com 10 Kasım 2017, 16:21

Bugün gelen acı bir haberle hiç tanımadığım iki kardeşim için o kadar üzüldüm ki. Kaleme dökmek istedim duygularımı. 

Ben çok üzüldüm bu ölüme. Gazeteci olarak belki alışkanlığımız var, hergün birilerini toprağa ilk biz veriyoruz belki ama buna ayrı bir üzüldüm ben. 
Bisiklette hayatını kaybetti, çünkü bu iki genç hemde aynı bisiklet sonları oldu ikisininde. Gazipaşa'da öğrenciydi iki arkadaş, halı sahaya gittiler çıktılar maçtan terliler. Atladılar aynı bisiklete eve doğru başladılar pedal çevirmeye. 
Burak sürüyordu bisikleti, Yunus önüne oturdu. Hani, küçükken hepiniz oturmuşsunuzdur bisikletin önündeki demirine, biraz poponuz acır belki ama zevklidir orada seyehat etmek yine de. Pedal çeviren kadar yorulmazssınız o yüzden avantajlıdır da.
Yeni almıştı kramponlarını Burak, o yüzden zor oluyordu pedal çevirmek. Kramponun dişleri pedalın arasına kaçıyordu. Yunus'un da poposu acıyordu muhtemelen demire oturduğu için ama ikiside şikayet etmez. Neden? Çünkü çok zevklidir halı saha sonrası muhabbet, gidenler iyi bilir. 
Kim kaç gol attı?
Maçın en iyi hareketi hangisiydi?
Haftaya kimi çağırmayalım? 
"Bir sonraki maçı kesin kazanıcaz" dedi Burak hırs yaptı ve biraz daha pedallara asıldı. "Ahmetleri çağırmayalım" diyordu bir sonraki maça, "Onlar yüzünden kaybediyoruz." Doğruydu Burak'ın dediği anlardı Burak futboldan çünkü; futbolculuk yaptı yıllarca. Bayılırdı futbola. Hayatı top peşinde geçti hep.
"Bursa'da bizim bir takımımız vardı görsen aklın çıkar, her önümüze gelene 5-10 tane atardık." dedi Burak. Konuşurken zorlanıyordu, çünkü yokuş yukarı yolda pedal çevirmek nefes nefese bırakmıştı Burağı. 
Bursalıydı Burak, Yunus ise Ankara'lı. Yunusta hemen karşılık verdi, "Bizim Ankara'daki takımı görsen 5-10 tane de biz size atarız en az." Yunus'ta severdi futbolu. Halı sahadan halı sahaya koşturup durmuştu ömrü boyunca. 
Gülüştüler çünkü her ikisi de mağluptu bugün. 
Yunus'un aklında az ilerideki kız yurdu vardı. Kız yurdunun önünden geçerken inecekti bisikletten. Çünkü rezil olmak istemiyordu, hoşlandığı kıza. Sınıflarındaki hoşlandığı kız o yurttaydı, bir türlü konuşamamıştı gerçi ama böyle görmesini istemiyordu. "Millet arabayla geziyor biz iki kişi bir bisiklete binmişiz, ne düşünür kız" diyordu içinden. 
Kız yurduna az kalmıştı ki muhabbetin en derin yerinde bir korna sesi geldi arkadan, Yunus hızla kafasını arkaya çevirirken, Burak ne yapacağını bilemedi. Direksiyonu bir sağa, bir sola çeviriyordu. Arabanın kornaya basması ve o acı çarpma sesinin gelmesi bir oldu. 
Bisikletin önünde oturan Yunus bisikletten uçtu gitti karşı yola, Burak ise bisikletten kopamadı. Bisikletle birlikte metrelerce sürüklendi arabanın altında. Araba durduğunda ise geriye yamulmuş bir bisiklet ve Burak'ın cansız bedeni kaldı. 
Çığlık sesleri, ambulans sirenleri birbirine karşırken Yunus hastaneye kaldırıldı arkadaşı gibi can vermemesi için. 15 gün direnebildi genç vücudu. O da bugün aramızdan ayrıldı. 
Çok sevdikleri futbolu son kez oynadılar o gün o halı sahada. Biri 19 yaşında biri 20 yaşındaydı. İki genç fidan böyle ayrıldı aramızdan. 
Bende çok bindim kardeşimle aynı bisiklete bizde defalarca halı sahaya gittik aynı bisikletle. Belki de o yüzden benim için ayrı oldu bu ölüm diğerlerinden. 
Huzur içinde yatın Yunus, Burak. Allah ikinize de rahmet eylesin kardeşlerim. 

Bu arada iki kardeşimizin ailelerine bilet paralarını dahi veren ve cenazelerin götürülmesi için her türlü yardımı yapan ve yapmaya devam eden, öğrencilerini yarı yolda bırakmayan ALKÜ Rektörü Sayın Prof. Dr. Ahmet Pınarbaşı ve konuyla ilgilenen herkese teşekkür ederim. 



NOT: Yazıda bahsi geçen Burak ve Yunus kardeşimizin aralarındaki muhabbet ve düşünceleri kurgudur. 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.