Yaşanan olayları ve yayınlanan bildiriyi çok sert biçimde eleştiren Kurtoğlu açıklamasında şunları söyledi:
"Artık ülkemize yapacakları hainlikleri açık seçik ifade eden kuvvetlerle, milli kuvvetlerimiz cephe cepheye gelme dönemine girmiştir. Bir yanda vatan savunmasını canına dişine takmış, her gün şehitler veren kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet güçlerimiz ve arkasındaki Türk Milleti. Diğer yanda ABD, AB ve İsrail taşeronu bölücü terör örgütü PKK ve onlara destek olan Amerika ve İsrail’in ülkemizdeki işbirlikçisi olan sivil toplum kuruluşları ve bildiğimiz Avrupa özerklik şartları savunucusu malum siyasi partiler.
Ülkemizin tapusunun alındığı Lozan anlaşmasının 92. yıl dönümü olan 24 Temmuz 2015 tarihinde TSK’nın başlattığı bölücü terörü bitirme hareketi başarılı bir şekilde devam ediyor. Bölücü terör örgütü PKK’nın beli kırılıyor. Bu durumdan büyük rahatsızlık duyan ABD ve İsrail, taşeronu PKK’nın düştüğü bu durum karşısında paniğe kapıldılar. Bölge planları olan Kürt koridoru açma suya düşünce, niyetlerini küstahça açıklamaktan çekinmediler. Bu günlerde olan terör saldırılarının haberini bundan 4 ay önce CIA şefi Barkey verdi ve ABD istihbaratına yakın Stratfor Türkiye bölünme siyaseti olan açılıma tekrar başlamazsa 2016 yılı Türkiye’de kaos yılı olacağının tehdidinde bulundu. CIA Türkiye uzmanı Henri Barkey, IŞID yarın bir gün İstanbul’da İstiklal caddesinde bomba patlatırsa ne olacak? diye sorarak, Türkiye’nin Turizme ihtiyacı var deyip aba altından sopa göstermesinden 4 Ay sonra “Türkiye Turizmi” Sultan Ahmet de vuruldu.
Bütün bu dış güçler ve destekçisi gayri milli güçler TSK ve emniyet güçlerimizin karşısına, PKK ve bu ülkelerin özel kuvvetlerini çıkarmalarına rağmen yapılan bunca askeri yığınaklar ve hazırlıkların bir işe yaramayıp tarumar olduğunu görünce, şimdide işbirlikçi sivil psikolojik savaş unsurlarını cepheye sürdüler. PKK silahlı saldırganlığına masum gösterme gayretleri ile “Barış” maskesi takarak “Barış bildirisi” adı altında milletimizin ve kahraman silahlı güçlerinin yıldırmaya yönelik girişimlere başladılar. Silahlı Bölücü terör örgütü ile yapılacak barışın TSK ve emniyet güçlerimizin silah bırakıp kışlasına, karakollarına çekilerek yenilgiyi kabul etmesini istemektedirler. Barıştan kastettikleri budur. PKK’nın silah bırakıp teslim olmasına dair bir tek satır yazamayan bu işbirlikçi taşeron barış goygoycuları güney doğu bölgesinin ve şehirlerin 2. İsrail devletinin kurulması için PKK’ya terk edilmesine açıkça talep etme hainliğini soyunmuşlardır. Bu kendini bilmez bölücü şer kuvvetleri Türk milletinin ayakları altında kalacaklardır.
Ne yaparlarsa yapsınlar Türk milleti bu mücadeleden başarıyla çıkacaktır. Burada bizlere ve ayakları ülkesine toprağına basan herkese düşen görev bölücü terörün kökü kazınıp Kandil’e beyaz bayrak çekene kadar TSK ve emniyet güçlerimizin arkasında çelikten duvar olmaktır. Vatanı olmayanın hiçbir şeyi olmaz gerçeğinden hareketle başta vatansızlığa, yıkıcı ve bölücü her türlü girişime karşı çıkmalıyız. Vatan savunmasında bu duyarlılığı göstermeyen milletlerin ne hallere düştüğü nasıl ayaklar altında kaldığını her gün ekranlarda izliyoruz, görüyoruz. Vatan Partisi Alanya ilçe örgütü olarak bu düşüncelerimizi milletimle paylaşıyoruz."
Güncelleme Tarihi: 19 Ocak 2016, 11:15